13 Yaşında İstismar! 13 Yıl Sonra Gelen Adalet Çığlığı
Antalya Gündem

13 Yaşında İstismar! 13 Yıl Sonra Gelen Adalet Çığlığı


08 April 20255 dk okuma14 görüntülenmeSon güncelleme: 11 May 2025

Antalya'da Y.E. isimli bir kadın, 13 yaşındayken tiyatro eğitmeni tarafından cinsel istismara uğradığı iddiasıyla 13 yıl sonra hukuk mücadelesi başlattı. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Bu olay, çocuk istismarı konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirirken, mağdurun uzun yıllar sonra yaşadıklarını yargıya taşıma cesareti takdir topladı.

Olayın Detayları ve Yargılama Süreci

Antalya'da bir STK bünyesinde tiyatro grubunda yer aldığı dönemde, tiyatro yönetmeni tarafından sistematik cinsel istismara uğradığını öne süren Y.E.’nin şikâyetiyle açılan davanın ilk duruşması, geniş güvenlik önlemleri altında yapıldı. Sanık Ü.Z.A., "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "cebir, tehdit veya hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamalarıyla yargılanıyor.

İddianamede, sanığın mağdura sistematik olarak cinsel istismarda bulunduğu, onu hem duygusal hem de fiziksel olarak etkisi altına aldığı ve olay sonrasında mağdurun yıllarca psikolojik destek aldığı belirtildi. Bu durum, istismarın mağdur üzerindeki derin ve uzun süreli etkilerini gözler önüne seriyor.

Sanık Ü.Z.A. ise duruşmada suçlamaları reddederek, "Bana bir iftira atılmaktadır. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Sanık, aralarındaki ilişkinin platonik olduğunu ve sosyal medya üzerinden alınan bazı görüntülerin eşi tarafından temin edildiğini iddia etti.

Mağdurun İfadesi ve Yaşadığı Travma

Mağdur Y.E., duruşmaya pedagog eşliğinde SEGBİS aracılığıyla katılarak yaşadıklarını anlattı. 2011 yılında ailesindeki boşanma süreci nedeniyle tiyatro grubuna dahil olduğunu belirten Y.E., sanığın kendisiyle önce şiirler ve yazılarla iletişim kurduğunu, ardından fiziksel temasta bulunduğunu ifade etti.

Y.E., arabada elinin tutulmasıyla başlayan sürecin çeşitli turneler sırasında sanığın kendisini tenha yerlere götürerek cinsel istismarda bulunmasıyla devam ettiğini, ilk cinsel saldırının ise 22 Temmuz 2011 tarihinde yaşandığını söyledi. Mağdur, ifadesinde sanığın savunma dilekçesine eklediği eski erkek arkadaşlarına ait sosyal medya görselleri nedeniyle çok korktuğunu ve tehdit altında hissettiğini belirtti. Y.E., "Savunma dilekçesine tüm eski erkek arkadaşlarımla fotoğraflarımı koymuş, çok korkuyorum. Tutuklanmasını talep ediyorum" dedi.

Duruşmada mağdurun annesi ve babası da tanık olarak dinlendi. Babası, olaydan ancak kızının yazdığı anı defterini annesinin bulması sonrası haberdar olduklarını, durumu önce anlayamadıklarını ancak yıllar sonra kızlarının istismara uğradığını fark ettiklerini söyledi. Babası, sanıkla görüştüğünde "titreyen bir adam" ile karşılaştığını belirterek, yaşadığı pişmanlığı dile getirdi.

Davanın Sonuçları ve Toplumsal Etkileri

Duruşma savcısı, sanığın tutuklanmasını talep etti ancak mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasına karar vererek herhangi bir adli kontrol tedbiri uygulamadı. Duruşma 10 Haziran 2025 tarihine ertelendi. Bu karar, kamuoyunda tartışmalara yol açarken, mağdur ve destekçileri adaletin sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

Duruşma sonrasında mağdurun avukatı Yağmur Burçin Sayın, sanığın çelişkili beyanlarda bulunduğunu belirterek, müvekkilinin 13 yaşında istismara uğradığını ve bu süreçte susturulduğunu ifade etti. Avukat Sayın, başka bir kadına yönelik mektup ve taciz iddiasının da yargılama sürecinde tanık olarak aktarılacağını belirtti.

Bu dava, çocuk istismarı vakalarının ne kadar derin ve travmatik etkilere sahip olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Mağdurun yaşadığı acıların yanı sıra, ailesinin de bu süreçte yaşadığı zorluklar, toplumun bu tür olaylara karşı daha bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini gösteriyor. Adaletin tecelli etmesi, benzer durumda olan diğer mağdurlar için de bir umut ışığı olacaktır.