
5 İsimle Yaşadı! Emeklilik Hayali Gerçek Olacak mı?
Antalya'da yaşayan 59 yaşındaki Ersin Akbaş'ın hayatı, doğumunda yapılan bir hatayla başladı. Adı ve cinsiyetinin yanlış yazılmasıyla başlayan bu zincirleme hatalar, onun okul, askerlik ve iş hayatında 5 farklı isimle anılmasına neden oldu. Şimdi ise emekli olabilmek için umutları yeniden yeşerdi. Daha önce kayıtlara ulaşılamadığı için reddedilen dava, 1992 yılına ait Bağ-Kur kaydını gösteren bir belgenin mahkemeye sunulmasıyla tekrar görülecek.
İsim Karmaşası Hayatını Altüst Etti
Ersin Akbaş, yaşamı boyunca yaşadığı isim karmaşasının hayatını nasıl etkilediğini şu sözlerle dile getiriyor: "Cüzdanımda para yok, kimlik çok. Tek dileğim emekli olabilmek." Bu durum, sadece kimlik sorunlarına değil, aynı zamanda sosyal güvenlik primi ödemelerinde ve iş bulma süreçlerinde de büyük sıkıntılara yol açtı.
Akbaş'ın yaşadığı isim karmaşası kronolojik olarak şu şekilde gelişti:
- Doğumda Ergün ismiyle nüfus kaydına kız olarak yazıldı.
- İlkokul diplomasını Ersun ismiyle aldı.
- İkinci kez aldığı diplomada ismi Ergin olarak yazıldı.
- İddiasına göre 1986-1987 yılları arasında kendi adıyla (Ersin) askerlik yaptı.
- 1990 yılında ise Ersün adıyla ikinci kez askerliğe çağrıldı.
Bu süreçte yaşadığı zorluklar, Akbaş'ı isim tespiti için dava açmaya yöneltti.
Umut Veren Gelişme: 33 Yıl Öncesine Ait Belge
Daha önce Zonguldak SGK'dan gelen olumsuz yanıtlar nedeniyle umutları tükenen Akbaş, kardeşi sayesinde 1992 yılına ait bir belgeye ulaştı. Bu belge, Ersin Akbaş'ın annesi yanında çalıştığına ve vergi mükellefi olduğuna dairdi. Belgede, 01.05.1992 işe başlama ve 31.12.1997 işi terk tarihi yer alıyordu. Bu gelişme üzerine avukatı Nuray Ertem ile birlikte istinaf mahkemesine itiraz edildi ve davanın yeniden görülmesine karar verildi.
Avukat Ertem: "Emeklilik Hakkı Kazanabilir"
Avukat Nuray Ertem, elde edilen belgelerin müvekkilinin yıllar önce esnaf olarak kayıtlı olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Ertem, "Çaycuma Vergi Dairesi’nde elde edilen belgelerle yargılamanın iadesi talebinde bulunduk ve talebimiz kabul edildi. Yeni bir duruşma yapılacak" dedi. Ayrıca, bu belgelerin Bağ-Kur kaydı açısından belirleyici olduğuna dikkat çekerek, "Vergi dairesinde kaydı olduğuna göre en azından bir Bağ-Kur girişi vardır. Esnaf olduğu için Bağ-Kur’a giriş yapılması gerekir. Mahkemeye SGK dışında Bağ-Kur kayıtlarının da araştırılması için dilekçe verdik" ifadelerini kullandı.
Avukat Ertem, geçmişe dönük Bağ-Kur girişinin tespit edilmesi halinde müvekkilinin hizmet birleştirmesi yapılabileceğini ve emeklilik hakkı kazanabileceğini vurguladı.
Ersin Akbaş'ın yaşadığı bu karmaşık süreç, bürokratik engellerin ve hataların bir insanın hayatını nasıl etkileyebileceğinin çarpıcı bir örneği. Ancak, 33 yıl sonra ortaya çıkan bu belge, Akbaş'ın emeklilik hayallerini yeniden canlandırdı. Dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı merakla beklenirken, Ersin Akbaş'ın yaşadığı bu zorlu mücadele, umut ve azmin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Belki de bu dava, benzer durumda olan birçok kişiye de emsal teşkil edebilir.