"Ağabeyim Cennette" Sözü Antalya'yı Ağlattı! Baba Katil mi?
Antalya Gündem

"Ağabeyim Cennette" Sözü Antalya'yı Ağlattı! Baba Katil mi?


13 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 13 November 2025

Antalya'da yaşanan kan donduran bir olayda, bir baba öz oğlunu 37 bıçak darbesiyle öldürdü. Olayın ardından açılan davada, 9 yaşındaki kız kardeşin mahkemede söylediği "Ağabeyim cennette" sözleri salondakileri gözyaşlarına boğdu. Bu трагическое olay, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun yüreğini derinden yaraladı.

Cinayet Gecesi Neler Yaşandı?

Olay, Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde meydana geldi. Ali Tolaman (60),oğlu Barış Tolaman (25) ile konuşmak için evlerinin yakınındaki boş arazide buluştu. İkili arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Öfkesine hakim olamayan baba, oğlunu acımasızca bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, Barış Tolaman'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Ali Tolaman, olay sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Duruşmada tanık olarak dinlenen komşular, aile içinde sık sık kavga yaşandığını, Barış Tolaman'ın alkol problemi olduğunu ve çevreyi rahatsız ettiğini dile getirdiler. Sanık Ali Tolaman ise önceki savunmasında, oğlunun kendisine saldırdığını ve bıçağı kendini korumak amacıyla kullandığını iddia etti. Ancak mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Küçük Kızın Yürek Yakan Sözleri

Davanın ikinci duruşmasında dinlenen 9 yaşındaki kız kardeşin mahkeme başkanının sorusuna verdiği cevap, salonda duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Küçük kız, "Ağabeyim nerede biliyor musun?" sorusuna "Ağabeyim cennette" yanıtını verdi. Ardından, "Ağabeyim cennete gittiği gün bizi dövmedi" sözleriyle de herkesi derinden etkiledi. Bu sözler, aile içindeki şiddetin boyutunu ve çocukların yaşadığı travmayı gözler önüne serdi.

Aile içi şiddet, toplumumuzun kanayan yaralarından biri olmaya devam ediyor. Bu tür olayların önüne geçmek için, bireylerin öfke kontrolü konusunda bilinçlendirilmesi, aile içi iletişim becerilerinin geliştirilmesi ve şiddete maruz kalan kişilere destek mekanizmalarının sağlanması büyük önem taşıyor.

Unutmayalım ki, şiddet hiçbir zaman çözüm değildir. Sevgi, saygı ve anlayışla kurulan ilişkiler, daha sağlıklı ve mutlu bir toplumun temelini oluşturacaktır.

Olayın Toplumsal Etkileri ve Alınması Gereken Dersler

Bu трагическое olay, toplumda derin bir üzüntü ve infiale yol açtı. Bir babanın öz oğlunu öldürmesi, aile bağlarının ne kadar zedelenebileceğini ve şiddetin nelere yol açabileceğini acı bir şekilde gösterdi. Olayın ardından, aile içi şiddetin önlenmesi, çocukların korunması ve toplumun bilinçlendirilmesi konularında daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.

  • Aile içi şiddetle mücadelede farkındalık kampanyaları düzenlenmeli.
  • Şiddete maruz kalan kişilere yönelik destek hatları ve sığınma evleri yaygınlaştırılmalı.
  • Okullarda çocuklara yönelik şiddetle baş etme ve yardım isteme konularında eğitimler verilmeli.
  • Toplumun tüm kesimleri, aile içi şiddete karşı duyarlı olmaya teşvik edilmeli.

Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, hepimizin sorumluluk alması ve şiddete karşı durması gerekmektedir. Ancak bu şekilde, daha güvenli ve huzurlu bir toplum inşa edebiliriz.