Antalya'da Deniz Şoku! İzmaritler Pamuk Tarlasına Döndü!
Antalya Gündem

Antalya'da Deniz Şoku! İzmaritler Pamuk Tarlasına Döndü!


20 November 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 20 November 2025

Antalya'da denize atılan sigara izmaritlerinin oluşturduğu manzara şoke etti. İzmaritlerin filtre kısımları, suyun etkisiyle açılarak adeta pamuk tarlalarını andıran görüntüler oluşturdu. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu durumun çevreye atılan çöplerin ve atıkların denize olan etkisini gözler önüne serdiğini belirterek vatandaşları duyarlı olmaya çağırdı.

Denizdeki Kirlilik Alarm Veriyor

Yaz tatilinin sona ermesiyle Antalya Körfezi'nde suyun berraklaşması beklenirken, ilk yağışlarla birlikte durumun tekrar kötüleştiği görüldü. Uzmanlar, bu durumun nedenini dere, su yatakları ve caddelere atılan çöpler ve atıklar olarak açıklıyor. Özellikle sigara izmaritlerinin deniz dibinde oluşturduğu "pamuk tarlası" görüntüsü, kirliliğin boyutunu gözler önüne seriyor.

Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, öğrencilerle birlikte Konyaaltı Sahili'nde yaptıkları araştırmalar sırasında bu kirliliği görüntüledi. Özellikle plastik ve sigara izmaritlerinin yoğunluğu dikkat çekerken, atıklar arasında alkol şişeleri, ıslak mendiller ve ambalaj kutuları da yer alıyor.

Gökoğlu, "İlk yağmurlarla beraber asfalt üzerindeki şehrin bütün pisliği denize ulaştı. Dereler ve su yataklarına atılmış olan çöpler denize indi. Su altında bunları görmeye başladık. Özellikle Konyaaltı’nda denize suların giriş yaptığı noktalarda şehirden gelen atıkları, gri bir tortuyu, denizde kayaların ve kumların üzerini örtmüş bir vaziyette gördük," dedi.

Kaybedecek Zamanımız Kalmadı!

Oluşan bu tablo karşısında tepkisini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Artık kaybedecek zamanımız kalmadı. Bu berbat durumdan silkinmemiz lazım. İnsanlarımızın artık bilinçli olması lazım. Suları kirletirsek geleceğimizi kirletiriz" ifadelerini kullandı. Plastik kirliliğinin ve temiz suya erişimin en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çeken Gökoğlu, plastik kullanımına sınırlama getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Plastiklerin deniz canlıları tarafından tüketilmesi ve dolaylı yollarla insanlara ulaşması konusuna da değinen Gökoğlu, "Denizlere baktığımızda mikro plastikleri görüyoruz. Aktarım var. Planktonuna kadar tutun, bütün midye, istiridye, balığına kadar hepsi bunu bünyesine alıyor. Nihayetinde biz de bunu deniz ürünlerini yiyerek bünyemize alıyoruz. Plastiklerin kanserojen olduğu, üremeyi etkilediği ve birçok olumsuz yanlarının olduğu biliniyor," şeklinde konuştu.

Ayrıca, derelerdeki sazlık ve kamışların temizlenmemesi gerektiğini belirten Gökoğlu, bu bitkilerin doğal filtreleme yaparak suyu arıttığını ve bu alanların korunması gerektiğini söyledi.

Çözüm Ne? Denizlerimizi Nasıl Koruruz?

Deniz kirliliğinin önüne geçmek için bireysel ve toplumsal olarak yapılması gerekenler oldukça önemli. İşte denizlerimizi korumak için atabileceğimiz adımlar:

  • Bilinçli Tüketim: Plastik kullanımını azaltmak, geri dönüştürülebilir ürünleri tercih etmek.
  • Çöp Yönetimi: Çöpleri doğru şekilde ayrıştırmak ve çevreye atmamak.
  • Sivil Toplum Kuruluşları: Çevre temizliği etkinliklerine katılmak ve desteklemek.
  • Eğitim: Çevre bilincini artırmak için eğitimlere katılmak ve başkalarını bilinçlendirmek.
  • Yasal Düzenlemeler: Çevre kirliliğine karşı daha katı yasal düzenlemelerin uygulanması.

Antalya'da yaşanan bu olay, deniz kirliliğinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bireysel ve toplumsal olarak harekete geçerek denizlerimizi korumak, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miraslardan biri olacaktır.