Antalya'da bulunan tarihi Soğucaksu Köprüsü, mangalcıların sebep olduğu yangınlarla büyük zarar gördü. Roma döneminde su kemeri olarak inşa edilen ve Selçuklu döneminde köprü olarak kullanılan bu tarihi yapının taşları, mangal ateşinden dolayı kırılıp çatladı. Durum, bölgede yaşayan vatandaşların da tepkisine yol açtı.

Tarihi Köprüye Vahşet!

Antalya'nın Aksu ilçesinde yer alan Soğucaksu Köprüsü, Roma dönemine ait önemli bir tarihi eser. 2009-2010 yıllarında Karayolları tarafından restore edilen köprü, ne yazık ki son zamanlarda bilinçsiz kişilerin uğrak yeri haline geldi. Mangal yakıp alkol tüketenler yüzünden köprünün taşları, sıcağın etkisiyle büyük hasar gördü. Köprü çevresi de çöplerle doldu taştı.

• Köprünün taşları mangal ateşiyle kırıldı ve çatladı.
• Çevre, alkol şişeleri ve çöplerle doldu.
• Bölge sakinleri güvenlik endişesi yaşıyor.

Vatandaşlar Duruma İsyan Etti

2025'te 'Çevre Başkenti' seçilen Antalya'da bu tür görüntülerin yaşanması, bölge halkını derinden üzüyor. Köprü yakınında atölyesi bulunan heykeltıraş Fedai Bircan, durumu şu sözlerle özetledi: "Roma Perge döneminde su kemeri olarak inşa edilmiş. Turgut Özal döneminde restore edilmiş. Ben atölyeye gelip giderken görüyorum, burada mangal yapıyorlar. Gençler bira içiyor. Bazen geç kalıyorum akşam saatlerinde. Birkaç kez uyardım, baktım tepki alacağım vazgeçtim. Bazı görevlileri de zamanında aradım ama ilgilenen olmadı. Burası tahrip edilmeye devam ediyor. Ben de bu tür taş işiyle ilgilendiğim, sanatsal faaliyette bulunduğum için buna çok üzülüyorum. Bunun geri dönüşü çok zor. Tadilat gerekiyor. O yüzden vatandaşın duyarlı olmasını istiyorum. Hatta görevliler devriye gezerken buraları da kontrol edip cezalar yazmalı. Bu tür tarihi dokuların korunması lazım."

Yetkililer Harekete Geçmeli!

Tarihi Soğucaksu Köprüsü'nün bu hazin durumu, yetkililerin acil önlem alması gerektiğini gözler önüne seriyor. Bu tür tarihi yapıların korunması, gelecek nesillere aktarılması hepimizin sorumluluğunda. Köprü çevresinde güvenlik önlemlerinin artırılması, düzenli temizlik yapılması ve bilinçlendirme çalışmalarıyla bu tür olayların önüne geçilebilir. Unutmayalım ki, tarihi eserlerimize sahip çıkmak, kültürel mirasımıza sahip çıkmaktır.