Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde, lüks apartmanlar ve modern restoranlar arasında sıkışıp kalmış binlerce yıllık tarihi Roma Hamamı, adeta zamana meydan okuyor. Ancak bu direniş, hamamın giderek daha fazla yıpranmasına engel olamıyor. Restore edilmeyi bekleyen bu tarihi yapı, görenleri hem şaşırtıyor hem de üzüyor.

Roma Hamamı'nın Tarihi ve Önemi

Konyaaltı'ndaki en eski yapılardan biri olan Roma Hamamı'nın geçmişi 3. yüzyıla kadar uzanıyor. 1998 yılında 1. derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilen hamam, 2009 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kazı ve sondaj çalışmalarıyla incelendi. Bu kazılarda yapının güneybatı köşesi ortaya çıkarılarak, hamam olarak inşa edildiği kesinleşti. Ancak, ne yazık ki, o tarihten sonra hamam ve çevresiyle ilgili herhangi bir koruma veya restorasyon çalışması yapılmadı.

Hamamın Mevcut Durumu ve Çevresel Faktörler

Binlerce yıldır ayakta kalmayı başaran tarihi hamamın duvarları, yıkılma tehlikesine karşı demirlerle destekleniyor. Etrafı tellerle çevrilmiş olan bu tarihi yapı, günümüzde yüksek binaların ve restoranların arasında adeta kaybolmuş durumda. Yoldan geçenlerin görebileceği bir yönlendirme tabelasıyla yeri belirtilse de, hamamın etrafı zaman zaman Konyaaltı Belediyesi tarafından temizleniyor. Ancak, tarihi yapının çevresindeki teller, civardaki iş yerleri ve restoranlar tarafından otopark olarak kullanılıyor, bu da yapının korunması konusundaki ilgisizliği gözler önüne seriyor.

• Duvarlar demirlerle desteklenmiş durumda.
• Etrafı tellerle çevrili.
• Yüksek binalar ve restoranlar arasında kalmış.
• Çevresi otopark olarak kullanılıyor.

Belediye ve Arsa Sahipleri Arasındaki Hukuki Süreç

Konyaaltı Belediyesi, yaklaşık 15 yıl önce alanın etrafını çitlerle çevirmişti. Ancak, arsa sahipleri özel mülklerine müdahale edildiği gerekçesiyle dava açmış ve belediye tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Bu durum, tarihi yapının korunması konusunda yaşanan zorlukları ve bürokratik engelleri açıkça gösteriyor.

Tarihi Roma Hamamı'nın bu içler acısı durumu, Antalya'nın tarihi mirasına sahip çıkılması gerektiğinin altını çiziyor. Bir an önce restorasyon çalışmalarına başlanması ve hamamın hak ettiği değere kavuşturulması gerekiyor. Aksi takdirde, bu değerli tarihi yapı, lüks konutların arasında yok olmaya mahkum kalacak.