
Bayramlar Değişiyor Mu? İşte Uzmanın Gözünden Yeni Bayram Anlayışı!
Bayramlar, toplumların en önemli kültürel miraslarından biridir. Ancak zamanla değişen yaşam koşulları, aile yapısı ve ekonomik zorunluluklar bayram geleneklerini de dönüştürüyor. Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Zekeriya Karadavut, bu değişimi değerlendirerek, "Ah o eski bayramlar" demek yerine, elimizdeki değerleri çağdaş unsurlarla harmanlayarak yeni gelenekler oluşturmanın mümkün olduğunu vurguluyor.
Bayram Kavramının Tarihi Seyri
Prof. Dr. Karadavut, "bayram" kelimesinin kökenlerine inerek, bu kavramın tarih boyunca nasıl bir evrim geçirdiğini anlatıyor. İlk olarak 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut'un Divanu Lugati't-Türk eserinde karşılaşılan "bayram" kelimesi, o dönemde dini bir anlam taşımıyor, daha çok tabiat kültlerine ve mevsimsel döngülere bağlı törenleri ifade ediyordu. Nevruz ve Hıdırellez gibi kutlamalar, o dönemin bayram anlayışının önemli bir parçasıydı.
Günümüzde ise bayramlar, tatil dönemlerine evrilmiş durumda. Bu durumun sosyolojik nedenlerine dikkat çeken Prof. Dr. Karadavut, toplumların ve kültürün dinamik yapısına vurgu yapıyor. Her dönemin kendi kutsalını ve geleneğini oluşturduğunu, bu geleneklerin zamanın ruhuna uygun olarak güncellendiğini belirtiyor.
Değişen Aile Yapısı ve Gelenekler
Zaman içinde büyük aile yapısından çekirdek aileye geçiş, şehre göç, ekonomik zorunluluklar ve zaman darlığı gibi faktörler, bayram geleneklerini önemli ölçüde etkiledi. Ancak Prof. Dr. Karadavut, bu değişimin bir kayıp olmadığını, önemli olanın milli özü koruyarak, onu zamanın ruhuna uygun biçimde yeniden üretmek olduğunu ifade ediyor. Yani, bizler kendi geleneğimizi oluşturabiliriz.
- Büyük aile yapısından çekirdek aileye geçiş
- Şehre göç ve ekonomik zorunluluklar
- Zaman darlığı
Prof. Dr. Karadavut, "Dilimizde bir söz var; 'Ah o eski bayramlar'. Hepimizin dilinde o eski bayramlara yönelik hasret var. Ancak biz eskiyi takvimsel olarak sınırlandıramıyoruz. Benim eskimle sizin eskiniz uyuşmaz. Her insanın bir eskisi var," diyor. Bu sözler, nostaljinin kişisel bir deneyim olduğunu ve herkesin geçmişi farklı şekillerde hatırladığını gösteriyor.
Yeni Gelenekler Yaratmak Mümkün Mü?
Bayramları geçmişle kıyaslayarak nostaljiye kapılmak yerine, mevcut imkanlarla yeni gelenekler üretmenin gerekliliğini vurgulayan Prof. Dr. Karadavut, değişen koşullara rağmen köklerimize bağlı kalarak çağdaş unsurlarla yeni bayram gelenekleri oluşturabileceğimizi belirtiyor. Önemli olan, sevgi, saygı ve hatırlama gibi değerleri koruyarak, bu değerleri farklı şekillerde ifade etmektir.
Sonuç
Bayramlar, geçmişten geleceğe aktarılan değerli kültürel miraslardır. Ancak bu mirasın yaşatılması, değişen dünyaya ayak uydurarak yeni gelenekler oluşturmakla mümkündür. Prof. Dr. Zekeriya Karadavut'un da belirttiği gibi, "Ah o eski bayramlar" demek yerine, elimizdeki değerleri çağdaş unsurlarla harmanlayarak, köklerimize bağlı kalarak yeni ve anlamlı bayramlar yaratabiliriz. Önemli olan, hatırlamak, sevmek ve saygı göstermektir; gerisi teferruattır.