Antalya'da yaşanan domates krizi, üreticileri isyan ettirdi. Tarlada 15 TL'ye alıcı bulan domatesin, marketlerde 70 TL'ye satılması üreticinin tepkisini çekti. Aksu ilçesinde kokteyl domates yetiştiren çiftçi, hal fiyatlarının düşmesi nedeniyle mahsulünü tarlada bırakmak zorunda kaldı. Peki, bu fiyat farkının sebebi ne? Üretici mi, market mi kazanıyor? İşte detaylar...
Domates Üreticisi Zararda
Antalya'nın Aksu ilçesinde 5 dekar alanda üretim yapan 20 yıllık çiftçi Mustafa Güvendir, domateslerini maliyetin altında satmak zorunda kaldığını belirtiyor. Sezon başında kilogram fiyatı 70 TL olan kokteyl domatesin şu an halde sadece 15 TL'ye satılabildiğini ve bu fiyatla maliyetini bile karşılayamadığını dile getiren Güvendir, yaşadığı zorluğu şu sözlerle ifade ediyor:
"Bir kilo muşamba 100 lira. 15 TL’den domates satsam kaç kilo satmam lazım?"
Üretim maliyetinin en az 30-35 TL olduğunu belirten çiftçi, ihracatçıların ilgisiz kaldığını ve iç piyasada da fiyatların çok düşük olduğunu söylüyor. 20 yıldır seracılık yaptığını vurgulayan Güvendir, ilk kez kokteyl domateste böyle bir kriz yaşadığını belirtiyor.
Çiftçi Umutsuz, Tüketici Şaşkın
Geleceğe dair umutsuzluğunu dile getiren çiftçi, "Ya bırakacağım çiftçiliği ya da başka bir geçim yolu arayacağım. Çünkü çocuğumun geleceğini düşünmek zorundayım" diyor. Domatesin maliyetinin 35 TL, satış fiyatının 15 TL olduğunu, marketlerde ise 70 TL'ye satıldığını belirten Güvendir, aradaki farkı kimin yediğini sorarak yetkililerden destek istiyor.
Gıda Güvenliği Tehlikede mi?
Üreticiye sahip çıkılmaması halinde sadece tarımın değil, ülke genelinde gıda güvenliğinin de tehdit altında kalacağını ifade eden Güvendir, "Bugün çiftçisini hor gören, yarınını zor görür" sözleriyle çağrısını yineliyor. Bu durum, tarım politikalarının ve gıda tedarik zincirinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Antalya'da yaşanan bu olay, Türkiye'deki tarım sektörünün karşı karşıya olduğu sorunları bir kez daha gözler önüne seriyor. Üreticinin desteklenmesi, gıda fiyatlarındaki dengesizliğin giderilmesi ve sürdürülebilir bir tarım politikasının oluşturulması gerekiyor. Aksi takdirde, hem üretici hem de tüketici mağdur olmaya devam edecek.