Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin barıştan yana olduğunu ancak kendisine yönelik saldırılara karşı misliyle karşılık vereceğini vurguladı. Bu açıklamalar, hem iç politikada hem de dış politikada yankı uyandırdı.

Erdoğan'dan Sert Uyarılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde muhalefeti de eleştirdi. Bayram günlerinde dahi gerilim yaratılmasını doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, "İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünden bir türlü çıkamayan ana muhalefetin durumu, demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır" dedi. Ayrıca, CHP'nin etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğini savundu.

Ekonomi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, asgari ücretin alım gücünün arttığını ancak hayat pahalılığının farkında olduklarını belirtti. Enflasyonla mücadelede mesafe katettikçe, vatandaşların refahını daha da artıracaklarını söyledi. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı'nın büyüklüğünü 500 milyar liraya çıkardıklarını da duyurdu.

Erdoğan'ın konuşmasında dikkat çeken diğer noktalar şunlardı:

• Türkiye'nin savunma sanayinde geldiği nokta
• İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları ve Netanyahu'nun tutumu
• Bölgedeki gerilimlerin Türkiye'ye etkileri

Filistin ve İsrail Meselesi

Erdoğan, İsrail'in Filistin'deki işgal ve katliam politikalarını sert bir dille eleştirdi. "Netanyahu, soykırım suçunda zalim Hitler'i çoktan geride bırakmıştır" diyen Erdoğan, uluslararası toplumun sessiz kalmasını da eleştirdi. İsrail ve İran arasındaki çatışmalara da değinen Erdoğan, İran'ın kendisini savunmasının meşru bir hak olduğunu savundu.

Türkiye'nin savunma sanayindeki atılımlarına da değinen Erdoğan, yerli ve milli hava savunma sistemleriyle ülkenin semalarını koruduklarını belirtti. Caydırıcılıklarını artırarak, kimsenin Türkiye'ye saldırmayı aklından bile geçiremeyeceği bir seviyeye ulaşacaklarını vurguladı.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin hem iç hem de dış politikadaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Barıştan yana olduklarını ancak saldırılara karşı misliyle karşılık vereceklerini vurgulaması, Türkiye'nin bölgesindeki etkin rolünü sürdürme konusundaki azmini gösterdi. Özellikle Filistin meselesindeki sert tutumu ve savunma sanayindeki atılımlara vurgu yapması, Türkiye'nin dış politikadaki önceliklerini ve hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu.