30 Nisan 2025 Çarşamba

Sessiz Tehlike: Kadınlarda Jinekolojik Kanser ve Erken Teşhisin Önemi

Kadın sağlığını tehdit eden jinekolojik kanserler, özellikle rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserleri, erken teşhisle büyük oranda tedavi edilebiliyor. Ancak, bu kanser türleri çoğu zaman belirti vermeden ilerleyerek hayatı tehdit edebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, jinekolojik kanserlerde erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, kadınların düzenli kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini belirtiyor.

Jinekolojik Kanserler Türkiye ve Dünyada Ne Sıklıkta Görülüyor?

Türkiye'de rahim kanseri, en sık rastlanan jinekolojik kanser türü olarak öne çıkıyor. 2020 GLOBOCAN verilerine göre, rahim kanseri kadınlarda en sık görülen 10 kanser arasında 6. sırada yer alırken, rahim ağzı (serviks) kanseri ise 10. sırada bulunuyor. Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, Türkiye'deki tarama programları sayesinde rahim ağzı kanserinin diğer ülkelere kıyasla daha az görüldüğünü belirtiyor. Ancak, bu durumun taramaların aksatılmasına neden olmaması gerektiğinin altını çiziyor. HPV taşıyıcısı olan kadınların düzenli olarak takip edilmesi, hastalığın ilerlemesini ve ölümcül sonuçlar doğurmasını engellemek adına büyük önem taşıyor. Yumurtalık kanseri ise hala geç teşhis edilmesi sebebiyle en riskli jinekolojik kanserlerden biri olarak kabul ediliyor.

Jinekolojik Kanserlerde Risk Faktörleri Nelerdir?

Jinekolojik kanserlerin her birinin kendine özgü risk faktörleri bulunmaktadır. Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, en sık görülen jinekolojik kanserlerin nedenlerini şu şekilde açıklıyor:

  • Endometrium (Rahim) Kanseri: Genellikle menopoz sonrası kadınlarda görülür. Obezite, diyabet, yüksek östrojen seviyesi, erken adet görme veya geç menopoza girme gibi faktörler riski artırır.
  • Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri: HPV enfeksiyonu en büyük risk faktörüdür. Bunun yanı sıra, sigara kullanımı, erken yaşta cinsel ilişki ve bağışıklık sisteminin zayıf olması riski artıran faktörler arasında yer alır.
  • Over (Yumurtalık) Kanseri: Bu kanserin en büyük risk faktörlerinden biri genetik yatkınlıktır. BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonlarına sahip kadınlarda, yumurtalık kanseri riski %40-60 oranında artar. Ayrıca ileri yaş, uzun süre doğurganlık artırıcı tedaviler görmek ve ailesinde kanser öyküsü olması da riski artırır.

Jinekolojik Kanserlerden Korunma Yolları Nelerdir?

Jinekolojik kanserlerden korunmanın en etkili yolu, düzenli taramalar ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıdır. Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, kadınların bu konuda alabileceği önlemleri şöyle sıralıyor:

  • Rutin Jinekolojik Muayeneler: Cinsel hayata başladıktan sonra her kadının yılda en az bir kez jinekolojik muayene olması gerekiyor. 21 yaşından itibaren PAP smear, 30 yaşından sonra ise HPV testleri ile düzenli tarama yapılmalıdır.
  • HPV Aşısı: HPV enfeksiyonu rahim ağzı kanserinin %99’undan sorumludur. HPV aşısı 9-26 yaş arasında yapılması önerilse de, 45 yaşına kadar koruyuculuğu devam etmektedir. Hatta 45 yaş üstünde bile pozitif etkileri olduğu görülmüştür.
  • Sağlıklı Beslenme ve Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, ideal kiloda kalmak ve sağlıklı beslenmek, özellikle östrojen bağımlı tümörleri önlemek için büyük önem taşır.
  • Sigara ve Alkol Tüketimini Azaltmak: Sigara, özellikle rahim ağzı kanseri için büyük bir risk faktörüdür. Kadınların sigarayı bırakması, kansere yakalanma riskini ciddi şekilde azaltacaktır.

Jinekolojik kanserler, kadın sağlığı için ciddi bir tehdit oluştururken, erken teşhis ve düzenli taramalar sayesinde bu tehdit büyük ölçüde azaltılabilir. Kadınların bilinçli olması, risk faktörlerini bilmesi ve düzenli jinekolojik kontrollerini aksatmaması hayati önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis hayat kurtarır.

İlgili Haberler