Üniversite öğrencilerinin başlattığı ekonomik boykota destek veren oyunculara yönelik yaptırımlar devam ediyor. Aybüke Pusat'ın Teşkilat dizisinden çıkarılmasının ardından, Boran Kuzum'un da TRT'nin dijital platformundaki projesinden çıkarılması büyük yankı uyandırdı.
Boykot Çağrısına Destek Cezası mı?
2 Nisan'da üniversite öğrencilerinin başlattığı boykot çağrısına Aybüke Pusat'ın destek vermesi, oyuncunun Teşkilat dizisindeki rolüne mal olmuştu. TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Zahit Sobacı'nın açıklamasıyla Pusat'ın diziden çıkarıldığı duyurulmuştu. Şimdi ise, Aybüke Pusat'a destek veren Boran Kuzum'un da benzer bir durumla karşı karşıya kalması, akıllara "boykot cezası mı?" sorusunu getiriyor.
Birsen Altuntaş'ın haberine göre, TRT'nin dijital platformu "tabii" için çekilecek “Bir Ruh Macerası” isimli dizinin 7 bölümünde yer alması planlanan Boran Kuzum'a, "gündem nedeniyle" kendisiyle çalışamayacakları iletildi. Bu gelişme, sanat camiasında büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle karşılandı.
Peki, "Bir Ruh Macerası" dizisi neyi konu alıyor? Dizi, Türk sinemasının ilk kadın senaristlerinden Ayşe Şasa’nın hayat hikayesini ele alıyor. Harmonie Yapım'ın yapımcılığını üstlendiği ve Osman Nail Doğan'ın yöneteceği 10 bölümlük dizide Boran Kuzum, Şasa’nın ilk eşi, efsane yönetmen Atıf Yılmaz’ı canlandırmaya hazırlanıyordu.
Sanatçılardan Tepkiler Çığ Gibi
Boran Kuzum'un projeden çıkarılması, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok sanatçı ve izleyici, TRT'nin bu kararını eleştirerek, sanatçıların ifade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğini vurguladı.
- Oyuncuların boykot çağrısına destek vermesi doğal bir hak olarak değerlendirildi.
- TRT'nin bu kararı, sansür olarak nitelendirildi.
- Sanat camiası, dayanışma mesajları yayınladı.
Boran Kuzum'un, boykot çağrısına destek veren Aybüke Pusat’a “Canım, güzel insan” notuyla destek vermesi de dikkat çekmişti. Bu destek mesajı, Kuzum'un projeden çıkarılmasında etkili olmuş olabilir.
Bu olay, Türkiye'de sanat ve siyaset ilişkisi üzerine yeniden bir tartışma başlatmış durumda. Sanatçıların toplumsal olaylara duyarlılık göstermesi ve fikirlerini ifade etmesi, demokrasinin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Ancak, son yaşanan gelişmeler, sanatçıların ifade özgürlüğünün sınırlarını sorgulatıyor.
Sonuç olarak, Aybüke Pusat ve Boran Kuzum olayları, Türkiye'de sanat dünyasının hassas bir dönemden geçtiğini gösteriyor. İfade özgürlüğü ve sanatsal bağımsızlık gibi kavramlar, bu süreçte daha da önem kazanıyor. Bu gelişmelerin, Türk sineması ve televizyon sektöründe nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu.