11 Mayıs 2025 Pazar

Bahar Aksu Cinayeti: Kardeşinden Şoke Eden Zindan Hayatı İtirafı!

İstanbul Şişli'de yaşanan korkunç olayda, 34 yaşındaki Bahar Aksu eski eşi Rüstem Elibol ve arkadaşları tarafından kaçırılmaya çalışılırken katledildi. Bahar Aksu'nun kız kardeşinin anlattıkları ise yürekleri dağladı. Kardeşi, Bahar'ın sürekli bir takip edilme korkusu içinde yaşadığını ve adeta bir zindan hayatı sürdüğünü ifade etti.

Bahar Aksu'nun Zindan Hayatı

Bahar Aksu'nun kız kardeşi, ablasının yaşadığı zorlu süreci gözyaşları içinde anlattı. "Ablam sürekli takip edildiğini hissediyordu. Her an bir şey olacakmış gibi yaşıyordu. Bu durum onu çok yıprattı. Adeta bir zindan hayatı yaşıyordu" dedi. Bahar'ın boşandıktan sonra bile eski eşinin tehditleri altında olduğu ve bu durumun onu psikolojik olarak çok etkilediği belirtildi.

Kardeşinin ifadelerine göre, Bahar Aksu, boşandığı eşinden kurtulmak için elinden geleni yapmış ancak sürekli bir şekilde taciz ve tehditlere maruz kalmıştı. Bu durum, Bahar'ın hayatını adeta bir kabusa çevirmişti. Sürekli bir korku ve endişe içinde yaşayan Bahar, ne yazık ki bu korkularının gerçekleşmesine engel olamadı.

Kadın Cinayetlerine Dur Demeliyiz

Bahar Aksu cinayeti, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar vahim bir boyutta olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların önüne geçmek için toplumun her kesiminin sorumluluk alması ve gerekli önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekiyor. Kadınların güven içinde yaşayabileceği bir ortamın sağlanması, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Kadın cinayetlerinin son bulması için eğitimden hukuka, sosyal politikalardan toplumsal farkındalığa kadar pek çok alanda çalışmalar yapılması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, her bir kadın cinayeti, sadece bir bireyin değil, tüm toplumun kaybıdır.

Toplumsal Farkındalık ve Çözüm Önerileri

Kadın cinayetlerinin önlenmesi için aşağıdaki adımların atılması büyük önem taşımaktadır:

  • Eğitim sisteminde toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin müfredata dahil edilmesi
  • Kadın sığınma evlerinin sayısının artırılması ve bu merkezlere erişimin kolaylaştırılması
  • Şiddet uygulayanlara yönelik caydırıcı cezaların uygulanması
  • Medyanın kadın cinayetlerini sansasyonel bir şekilde değil, toplumsal bir sorun olarak ele alması
  • Toplumda kadına yönelik şiddete karşı farkındalık kampanyalarının düzenlenmesi

Bahar Aksu'nun yaşadığı трагический olay, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar acı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösterdi. Bu tür olayların yaşanmaması için hepimizin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki, şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz ve her birimiz şiddete karşı durarak daha adil ve eşitlikçi bir toplum inşa etmeye katkıda bulunabiliriz.

İlgili Haberler