İstanbul'da yaşanan son deprem, kentsel dönüşüm konusunu yeniden gündeme getirdi. Ancak Büyükçekmece'de yaşananlar, dönüşümün bir fırsat mı yoksa bir mağduriyet mi yarattığı sorusunu akıllara getiriyor. Büyükçekmece Belediyesi'nin aldığı kararlar, bölge sakinlerini isyan ettirirken, kentsel dönüşümün geleceği tartışma konusu oldu.

Büyükçekmece'de İmar Krizi: Sahil Sakinleri Endişeli

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün Kumburgaz, Celaliye ve Kamiloba sahilindeki eski binalara, dönüştürülmeleri halinde yeniden imar izni verilmeyeceğini açıklaması, bölge sakinlerinin tepkisini çekti. Vatandaşlar, evlerini yerinde dönüştürmek isterken, belediye farklı bir yaklaşım sergiliyor. "Burası imara kapalı alan, ev yapamazsınız" söylemi, bölgede yaşayanların kafasında soru işaretleri oluşturuyor.

• Vatandaşlar evlerini yerinde dönüştürmek istiyor.
• Belediye, sahil bölgesinde imar izni vermiyor.
• Bölge sakinleri, rant planlaması yapıldığını iddia ediyor.

İddialara göre, bölgedeki imar planları "yeşil alan" olarak değiştirildi. Bu durum, bölge sakinlerinin "Bu bir güvenlik önlemi mi, yoksa yeni bir rant planı mı?" sorusunu sormasına neden oluyor. Belediye'nin vatandaşlara sahildeki evlerinin yerine Celaliye'nin iç kesimlerinden yer teklif ettiği de iddialar arasında. Yıllardır tapulu evleri için vergi ödeyen vatandaşlar, neden sahilden çıkarılıp dağın başına gönderilmek istendiklerini sorguluyor ve belediyeye dava açmaya hazırlanıyor.

Rant İddiaları ve Vatandaşın Tepkisi

Kumburgaz sahilinde 20 katlı bir otel projesine onay verilirken, mevcut 5-6 katlı binalara yerinde dönüşüm izni verilmemesi, vatandaşların tepkisini daha da artırıyor. Bölge halkı, "Deprem bahanesiyle evlerimizi alıyorlar ama rant için büyük projelere kapı açılıyor" diyerek durumu protesto ediyor.

Kamiloba Mahallesi Muhtarı Emre Sinir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Vatandaşlardan tapulu binalarını terk etmeleri isteniyor. İnsanların sahildeki evlerini alacaklar, tepede bir yerde onlara yer verecekler. Umarım böyle bir mağduriyet yaşanmaz. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, amacımız burada kalmak" şeklinde konuştu.

Kentsel dönüşüm, deprem riski taşıyan bölgeler için hayati önem taşıyor. Ancak, dönüşüm sürecinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, vatandaşların mağduriyet yaşamaması gerekiyor. Aksi takdirde, dönüşüm bir çözüm olmaktan ziyade, yeni sorunların kaynağı haline gelebilir.

Unutulmamalıdır ki, kentsel dönüşüm sadece binaları yenilemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal dokuyu da korumayı hedeflemelidir. Vatandaşların yaşadıkları bölgelerden koparılmadan, güvenli ve modern konutlara sahip olmaları sağlanmalıdır.

Kentsel Dönüşümde Adil Çözüm Şart

Büyükçekmece'de yaşanan bu durum, kentsel dönüşümün ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Belediyenin, vatandaşların taleplerini dikkate alarak, adil ve şeffaf bir çözüm bulması gerekiyor. Aksi takdirde, kentsel dönüşüm, bir umut olmaktan çıkıp, büyük bir hayal kırıklığına dönüşebilir.

Kentsel dönüşümün başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için, tüm paydaşların bir araya gelerek ortak bir çözüm bulması, vatandaşların haklarının korunması ve rant iddialarının önüne geçilmesi büyük önem taşıyor. Ancak bu şekilde, kentsel dönüşüm, İstanbul için bir fırsat yaratabilir ve şehrin geleceğine olumlu katkılar sağlayabilir.