İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturma sonrası yaşanan gelişmeler, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Gözaltılar, görevden almalar ve ardından gelen boykot çağrıları, CHP'nin stratejilerini sorgulatırken, halkın tepkisi ise dikkat çekici oldu.
Boykot Çağrısı ve Beklenmedik Sonuçlar
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısıyla başlayan boykot hareketi, iktidara yakın olduğu iddia edilen markaları hedef alarak ekonomiyi etkilemeyi amaçlıyordu. Ancak, bu çağrı beklenen etkiyi yaratmak yerine, tam tersi bir sonuç doğurdu. Halk, esnafa ve yerli markalara destek vererek boykotu boşa çıkardı.
Özgür Özel'in boykot çağrıları bazı kesimler tarafından desteklense de, vatandaşların büyük çoğunluğu bu çağrılara olumlu yanıt vermedi. Yapılan anketler, halkın %57,3'ünün boykot çağrılarını desteklemediğini gösteriyor. Bu durum, CHP'nin stratejisinin sorgulanmasına neden oldu.
Boykotun hedefleri:
- İktidara yakın markaları boykot etmek
- Ekonomiyi zayıflatmak
- Halkın tepkisini çekmek
Sosyal Medyada CHP'ye Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Sosyal medyada, CHP'nin boykot çağrısı ve Türk ekonomisini baltalama girişimlerine karşı ironik bir gündem çalışması başlatıldı. #YolsuzluğaHayır, #RantçılaraDurDe ve #HalkHerŞeyiGörüyor hashtag'leriyle paylaşılan görsellerde, muhalif kesimlerin riyakarlıkları vurgulanıyor. Bu paylaşımlarda şu ifadelere yer veriliyor:
"Rüşvet kesildi, tabii ki eylemdeyiz! Kayıt dışı ekonomi biterse, sokaktayız! Yemek yoksa yürürüz! Mönüde artık ballı ihaleler yok. İhale yoksa eylem var! Kameralar açılınca devrimci, arka kapıda ihaleci. Rüşvet bitince boykot! Çark dönerken susanlar, şimdi bağırıyor. Rant gitti, roller değişti. Dün imza atanlar, bugün pankart taşıyor. Yolsuzluk biterse, çadır kurarız! Ne istiyoruz? İhale! Ne zaman? Hemen!"
Halkın Cevabı ve Ekonomik Göstergeler
CHP'nin boykot çağrısına rağmen, 2 Nisan'da bayramın son günü olan 1 Nisan Salı gününe göre daha fazla işlem gerçekleşti. Ayrıca, aynı tarihte işlemlerin 3-22 Mart ortalamasının üzerinde olduğu açıklandı. Bu durum, halkın boykot çağrılarına uymadığını ve ekonomiye destek verdiğini gösteriyor.
Kadıköy ve Nişantaşı gibi semtlerde yabancı markaların boykot çağrısından etkilendiği görülse de, genel olarak bakıldığında boykotun ülke ekonomisi üzerinde büyük bir etkisi olmadığı söylenebilir. Aksine, halkın yerli markalara ve esnafa sahip çıkması, ekonomiye olumlu katkı sağladı.
Sonuç olarak, CHP'nin boykot çağrısı beklenen etkiyi yaratmak yerine, halkın tepkisiyle karşılaştı ve ekonomik anlamda da büyük bir değişiklik yaratmadı. Bu durum, siyasi stratejilerin ve halkın beklentilerinin ne kadar farklı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Halkın sağduyusu ve ekonomiye olan desteği, boykot girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasında önemli rol oynadı.
