Karaman'da define avına çıkan Adem Algül'ün bulduğu sikkeler, mahkemelik oldu. Bilirkişi raporu, sikkelerin değerinin paha biçilemez olduğunu ortaya koydu. Peki, bu antik hazinenin sırrı ne?

Define Avcısının Büyük Keşfi

Karaman'ın Ermenek ilçesi İkizçınar Köyü'nde emekli Adem Algül, ava çıktığı dağlık alanda tesadüfen bir amfora içinde 247 adet gümüş sikke buldu. Çevresindekilerin "Bu sikkeleri el altından satsan zengin olursun" demesine rağmen Algül, dürüst davranarak sikkeleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü'ne teslim etti.

Bu örnek davranış, aslında birçok define avcısının yapması gereken bir davranıştır. Bulunan tarihi eserlerin korunması ve incelenmesi, gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşır. Algül'ün bu davranışı, hem takdire şayan hem de diğer define avcılarına örnek teşkil etmektedir.

Sikkelerin Gizemli Dünyası

Taşınır Kültür Varlıkları Müze Müdürlüğü tarafından incelenen sikkeler, envanterlik eser olarak değerlendirilerek "Müze Envanter Defteri"ne kaydedildi. Sikkelerin, Milattan Önce 5. ve 6. yüzyıllara ait olduğu ve o dönemde hüküm sürmüş 20 ayrı devlete ait olduğu belirlendi. Bu durum, sikkelerin tarihi ve kültürel değerini daha da artırmaktadır.

Sikkeler, sadece birer metal parçası değil, aynı zamanda ait oldukları dönemin siyasi, ekonomik ve kültürel yapısını yansıtan önemli belgelerdir. Üzerlerindeki semboller, yazılar ve portreler, o dönemin insanlarının yaşam tarzı, inançları ve dünya görüşü hakkında önemli ipuçları sunar. Bu nedenle, her bir sikke, adeta bir zaman kapsülü gibidir ve geçmişe açılan bir pencere niteliği taşır.

Mahkeme Süreci ve Bilirkişi Raporu

Sikkeleri teslim eden Adem Algül'e, "kıymet takdiri" olarak 155 bin 350 lira ödeme yapılmasına karar verildi. Ancak Algül, bu ödülü az bularak Ankara İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Ankara 23'üncü İdare Mahkemesi, sikkelerin kıymet değerinin belirlenmesi için bilirkişiden rapor istedi. Bilirkişi raporunda ise şu ifadelere yer verildi:

"Sikkelerin çok değerli olduğu ve fiyat tespiti yapmanın imkânsız olduğu..."

Bilirkişi raporu, sikkelerin maddi değerinin ötesinde, tarihi ve kültürel olarak paha biçilemez bir değere sahip olduğunu ortaya koydu. Bu durum, define avcılığı ve tarihi eserlerin korunması konusundaki tartışmaları da beraberinde getirdi.

Define avcılığı, yasal düzenlemelere tabi olsa da, kaçak kazılar ve tarihi eserlerin tahribi gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle, define avcılarının yasalara uyması, tarihi eserlere zarar vermemesi ve buldukları eserleri yetkililere teslim etmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, hem yasal yaptırımlarla karşılaşılabilir hem de tarihi ve kültürel mirasın korunmasına zarar verilmiş olur.

Sikkelerin Değeri ve Sonuç

Adem Algül'ün bulduğu sikkelerin değeri, sadece maddi olarak değil, tarihi ve kültürel olarak da ölçülemez. Bu olay, tarihi eserlerin korunmasının ve define avcılığının yasal çerçevede yürütülmesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Unutulmamalıdır ki, tarihi eserler sadece birer nesne değil, aynı zamanda geçmişimizin izlerini taşıyan ve gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir mirastır.

• Sikkelerin ait olduğu dönem: Milattan Önce 5. ve 6. yüzyıllar
• Sikkelerin ait olduğu devlet sayısı: 20
• Sikkelerin teslim edildiği kurum: Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü

Bu olay, aynı zamanda define avcılarına da bir mesaj niteliği taşımaktadır. Bulunan tarihi eserlerin korunması ve yetkililere teslim edilmesi, hem yasal bir zorunluluk hem de ahlaki bir sorumluluktur. Adem Algül'ün dürüst davranışı, diğer define avcılarına örnek olmalı ve tarihi eserlerin korunmasına katkı sağlamalıdır.