13 Mayıs 2025 Salı

Fikret Bila'dan Şok Sözler: Tutuksuz Yargılama Neden İmkansız?

Halk TV yazarı Fikret Bila, Türkiye'de son dönemde artan gözaltı ve tutuklamaların hukuk devleti prensipleriyle çeliştiğini dile getirdi. Özellikle gazeteciler, siyasetçiler ve öğrencilere yönelik uygulamaların endişe verici boyutlara ulaştığını belirten Bila, Anayasa'nın tutuksuz yargılamayı esas alması gerektiğinin altını çizdi. Peki, Türkiye'de neden bu ilke tam olarak uygulanamıyor?

Tutuksuz Yargılama İlkesi Neden İhlal Ediliyor?

Fikret Bila, yazısında tutuksuz yargılamanın önemine vurgu yaparak, "Anayasa’mızda da belirtildiği gibi, tutuksuz yargılama esastır. Ancak maalesef, uygulamada bunun tam tersiyle karşılaşıyoruz." ifadelerini kullandı. Bila, bu durumun sadece Türkiye'nin imajını zedelemekle kalmayıp, aynı zamanda adalet sistemine olan güveni de sarstığını belirtti. Peki, bu ilkenin ihlal edilmesinin altında yatan sebepler neler?

  • Siyasi Baskılar: Yargının bağımsızlığına yönelik endişeler, siyasi baskıların tutuklama kararlarında etkili olabileceği düşüncesini güçlendiriyor.
  • Delil Yetersizliği: Birçok durumda, tutuklama kararları için yeterli delil bulunmadığı halde, şüpheliler uzun süre tutuklu kalabiliyor.
  • Kamuoyu Baskısı: Bazı davalarda, kamuoyunun tepkisini dindirmek amacıyla tutuklama kararları verilebiliyor.

Hukuk Devleti İlkesi ve Adil Yargılanma Hakkı

Hukuk devleti ilkesi, devletin tüm eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olmasını gerektirir. Adil yargılanma hakkı ise, her bireyin bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, makul bir sürede yargılanma hakkını güvence altına alır. Fikret Bila, Türkiye'deki uygulamaların bu temel ilkelere aykırı olduğunu savunarak, "Tutuklamalar, çoğu zaman cezalandırmaya dönüşüyor ve insanların hayatlarını karartıyor." dedi.

Türkiye'de son yıllarda yaşanan gelişmeler, hukuk devleti ilkesine ve adil yargılanma hakkına yönelik ciddi endişeler yaratmaktadır. Gazetecilerin, siyasetçilerin ve öğrencilerin tutuklanması, ifade özgürlüğünü kısıtlamakta ve toplumda bir korku atmosferi yaratmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi için, yargının bağımsızlığının güçlendirilmesi, delil yetersizliği olan davalarda tutuksuz yargılamanın esas alınması ve kamuoyu baskısından uzak, adil kararlar verilmesi gerekmektedir.

İlgili Haberler