
İBB'den Cemevlerine Rekor Destek! Camileri Üçe Katladı mı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) cemevlerine yaptığı destek, son günlerde kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Özellikle bazı kesimler, bu desteğin camilere yapılan yardımları aştığını iddia ederek tartışmaları alevlendiriyor. Peki, gerçekte durum ne? İBB'nin cemevlerine yönelik politikaları neler ve bu durumun ardında yatan sebepler neler?
Cemevlerine Yapılan Destekler Neler?
İBB'nin cemevlerine yönelik destekleri çeşitli alanlarda kendini gösteriyor. Bu destekler arasında:
- Maddi destek: Cemevlerinin bakım, onarım ve işletme giderlerine yönelik nakdi yardımlar.
- Altyapı desteği: Cemevlerinin fiziki koşullarının iyileştirilmesi için yapılan altyapı çalışmaları.
- Sosyal ve kültürel etkinlik desteği: Cemevlerinde düzenlenen sosyal ve kültürel etkinliklere sağlanan destekler.
Bu desteklerin amacı, cemevlerinin Alevi toplumunun önemli birer ibadethane ve kültür merkezi olarak işlev görmesini sağlamak ve Alevi vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Tartışmaların Odağında İmamoğlu'nun İcraatları
Tartışmaların merkezinde ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bazı icraatları yer alıyor. Özellikle göreve gelir gelmez İBB TV logosunu değiştirmesi, Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılmasını eleştirmesi ve Nesin Vakfı ile işbirliği yapması, bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılanıyor. Bu kesimler, İmamoğlu'nun Alevi toplumuna yönelik özel bir ilgi gösterdiğini ve diğer inanç gruplarına aynı özeni göstermediğini savunuyor.
Ancak İmamoğlu ve İBB yönetimi, bu eleştirilere karşı çıkarak tüm inanç gruplarına eşit mesafede olduklarını ve cemevlerine yapılan desteklerin Alevi vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin bir gereği olduğunu belirtiyor. Ayrıca, cemevlerinin yasal statüsünün tanınması ve Alevi toplumunun taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguluyorlar.
Cemevleri ve Cami Karşılaştırması Ne Kadar Doğru?
Cemevleri ve cami karşılaştırması, aslında oldukça hassas bir konu. Her iki yapı da farklı inanç gruplarının ibadethaneleri ve her birinin kendine özgü önemi bulunuyor. Ancak bazı kesimler, İBB'nin cemevlerine yaptığı destekleri camilere yapılan yardımlarla karşılaştırarak bir rekabet ortamı yaratmaya çalışıyor.
Bu karşılaştırmanın ne kadar doğru olduğu ise tartışmalı. Çünkü camilere yapılan yardımlar genellikle merkezi hükümet ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sağlanırken, cemevlerine yapılan destekler daha çok yerel yönetimlerin inisiyatifinde bulunuyor. Bu nedenle, iki kurum arasındaki maddi kaynak farklılıkları da göz önünde bulundurulmalı.
Sonuç olarak, İBB'nin cemevlerine yaptığı destekler, Alevi toplumunun ihtiyaçlarının karşılanması ve inanç özgürlüğünün sağlanması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak bu desteğin diğer inanç gruplarına yönelik ayrımcılık olarak algılanmaması için şeffaf ve adil bir yaklaşım sergilenmesi gerekiyor. Tartışmaların odağında yer alan İmamoğlu'nun icraatları ve Alevi politikaları, önümüzdeki günlerde de kamuoyunun gündeminde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.







