01 Mayıs 2025 Perşembe

İklim Yasası: Türkiye'ye Dayatma mı, Yoksa Zorunluluk mu? Şok İddialar!

İklim Yasası, 2021 yılında hükümetin Paris İklim Sözleşmesi'ni kabul etmesiyle gündeme geldi. AK Parti'nin hazırladığı İklim Kanun teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda ele alınırken, tartışmaları da beraberinde getirdi. Peki, bu yasa Türkiye için gerçekten bir zorunluluk mu, yoksa ekonomik bağımsızlığımızı tehdit eden bir dayatma mı?

İklim Yasası Tartışmaları: Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

İklim Yasası'na yönelik eleştirilerin odağında, tarım ve doğal kaynakların kullanımını sınırlayan maddeler yer alıyor. Yasanın, ekonomik bağımsızlığımızı tehdit ettiği ve Türkiye'de üretimi zorlaştıracağı iddiaları gündemde. Karbon düzenlemesi, net sıfır emisyon hedefleri ve emisyon ticaret sistemi gibi kavramların, Türkiye'nin büyük sermayelerle rekabetini imkansız hale getireceği endişesi hakim.

  • Yeni işletme kurma maliyetlerinin artması
  • Fabrika kurmanın zorlaşması
  • Türkiye'nin kendi kaynaklarını kullanamaz hale gelmesi
  • Batının dayattığı tohumlar ve gübrelerle tarım yapma zorunluluğu

Bu durum, Türkiye ekonomisi için bir yıkım anlamına gelebilir mi? Türkiye'nin kendi yasalarında ve anayasasında çevreyi koruyan maddeler zaten mevcutken, yeni bir yasaya ihtiyaç var mı? En önemlisi, çiftçimizin, sanayicimizin ve halkımızın çıkarları nasıl korunacak?

ABD'nin Reddetiği Yasayı Neden Kabul Ediyoruz?

ABD'nin uzun yıllardır yapay gübreler, genetiği değiştirilmiş tohumlar ve hibrit tohumlar kullandığı, bu durumun toprağı verimsizleştirdiği ve insan sağlığına zarar verdiği biliniyor. İklim Yasası ile Türkiye'nin kendi tohumlarını kullanmasının ve kendi gübresini üretmesinin imkansız hale geleceği iddiaları, endişeleri daha da artırıyor. ABD, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilirken, Çin anlaşmadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Peki, biz neden bu yasayı kabul etmek zorundayız?

İklim Değişikliğinin Sorumlusu Kim?

Karbon emisyonunun ne sorumlusu biziz ne de çözüm yeri. İklim değişikliğinin ve bu karbon emisyonlarının asıl sorumluları kimse, önce onların önlem alması ve salınımlarını azaltması gerekmez mi? Türkiye'nin kendi öncelikleri ve milli çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, ekonomik bağımsızlığını koruması ve halkının refahını sağlaması en önemli hedef olmalıdır.

Öte yandan tasarıda kişilerin ulaşım özgürlüğünü kısıtlayacak herhangi bir hüküm yok. Karbon ayak izi etiketlemesi ve gıda zincirinin izlenebilirliği gibi kavramlar ise gelecekte uygulanabilir. Kanun tasarısı yapay gıdayı veya böcek tüketimini ise teşvik etmiyor ya da zorunlu kılmıyor.

Sonuç olarak, İklim Yasası'nın Türkiye'ye getireceği potansiyel faydalar ve riskler dikkatlice değerlendirilmelidir. Yasanın, ekonomik bağımsızlığımızı zedelemeden, çevreyi koruma hedeflerine ulaşmamızı sağlayacak şekilde düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu yasa Türkiye için bir fırsat değil, bir tehdit haline gelebilir.

İlgili Haberler