Lübnan Dışişleri Bakanlığı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'nin Hizbullah'ın silahlarını elinde tutmasına yönelik desteğini sert bir şekilde kınadı. Bakanlık, Erakçi'nin açıklamalarının Lübnan'ın iç işlerine ve egemenliğine yönelik kabul edilemez bir müdahale olduğunu vurguladı. Bu durum, bölgedeki siyasi gerilimi tırmandırırken, Lübnan'ın egemenliği konusundaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Lübnan'dan Sert Yanıt: Egemenliğimize Müdahale

Lübnan Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'nin ifadelerinin Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve istikrarına zarar verdiği belirtildi. Bakanlık, Erakçi'nin açıklamalarının Lübnan'ın iç işlerine karıştığı ve bu durumun kabul edilemez olduğu konusunda net bir mesaj verdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Bu sert yanıt, Lübnan'ın kendi iç işlerinde bağımsız karar alma yeteneğine verdiği önemi ve dış müdahalelere karşı duruşunu açıkça ortaya koymaktadır.

Hizbullah'ın Silahları: Tartışma Devam Ediyor

Hizbullah'ın silah bırakması konusu, uzun süredir Lübnan siyasetinde önemli bir tartışma konusu olmuştur. 5 Ağustos'ta toplanan Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda, orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama görevi verilmişti. Ancak Hizbullah, bu kararın Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağını savunarak karşı çıkmıştı.

Bu tartışma, Lübnan'daki siyasi bölünmeleri ve farklı grupların ülkenin güvenliği konusundaki farklı yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Hizbullah'ın silahlı varlığı, hem iç politikada hem de dış ilişkilerde önemli bir faktör olmaya devam ediyor.

Uluslararası Aktörlerin Rolü

Hizbullah'ın silah bırakması meselesi, uluslararası aktörlerin de dikkatini çekmektedir. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut yönetimine ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen bir öneri sunmuştu. Bu durum, Lübnan'daki silahlanma konusunun sadece iç mesele olmadığını, aynı zamanda bölgesel ve küresel güvenlik açısından da önemli bir konu olduğunu göstermektedir.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam'ın devletin egemenliğini yalnızca kendi güçleriyle ülkenin tüm topraklarında tesis etme konusunda görüşmeler gerçekleştireceğini söylemesi, ülkenin bu konudaki kararlılığını ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, Lübnan'ın İran'ın Hizbullah'a verdiği desteği kınaması, ülkenin egemenliğine ve iç işlerine müdahale edilmesine karşı gösterdiği güçlü bir tepkidir. Hizbullah'ın silah bırakması konusundaki tartışmalar ve uluslararası aktörlerin rolü, Lübnan'ın geleceği açısından kritik öneme sahiptir. Ülkenin siyasi istikrarı ve güvenliği, bu karmaşık denklemin nasıl çözüleceğine bağlı olacaktır. Lübnan'ın kendi iç işlerinde bağımsız karar alma yeteneğini koruması, ülkenin geleceği için hayati önem taşımaktadır.