Özdağ'dan Şok Sözler: Marksistlere Sempati mi Duyuyor?
Gündem

Özdağ'dan Şok Sözler: Marksistlere Sempati mi Duyuyor?


04 May 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 04 August 2025

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın son açıklamaları siyaset gündemine bomba gibi düştü. Diyarbakır'daki Şeyh Sait Bulvarı için açılan dava sonrası, gözler şimdi Deniz Gezmiş isminin bir caddeye verilmesi durumunda Zafer Partisi'nin nasıl bir tutum sergileyeceğine çevrildi. Özdağ'ın bu konudaki sessizliği, "Marksistlere sempati mi duyuyor?" sorularını beraberinde getirdi.

Şeyh Sait Bulvarı Davası: Zafer Partisi Ne İstiyor?

Zafer Partisi'nin Diyarbakır'da Şeyh Sait Bulvarı'nın isminin değiştirilmesi için mahkemeye başvurması, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Parti, bu hamlesiyle terörle mücadele konusundaki hassasiyetini vurgulamak isterken, bazı kesimler tarafından eleştirilmişti. Şimdi ise aynı partinin, Deniz Gezmiş isminin bir caddeye verilmesi durumunda nasıl bir tavır takınacağı merak konusu. Eğer Zafer Partisi bu duruma da itiraz ederse, ideolojik tutarlılık sergilemiş olacak. Ancak sessiz kalmaları, farklı yorumlara yol açabilir.

Şeyh Sait, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı 1925 yılında gerçekleşen isyanın lideriydi. Bu isyan, Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşanan en büyük tehditlerden biri olarak kabul edilir. İsyanın bastırılmasının ardından Şeyh Sait ve birçok isyancı yargılanarak cezalandırılmıştı. Bu nedenle, isminin bir caddeye verilmesi, bazı kesimler tarafından büyük tepkiyle karşılanıyor.

  • Zafer Partisi'nin Şeyh Sait Bulvarı davası, terörle mücadele vurgusu olarak yorumlandı.
  • Deniz Gezmiş ismine itiraz edilmemesi, ideolojik tutarsızlık eleştirilerine yol açabilir.
  • Kamuoyu, Zafer Partisi'nin bu konudaki tutumunu yakından takip ediyor.

Deniz Gezmiş Tartışması: Zafer Partisi'nin Tavrı Ne Olacak?

Deniz Gezmiş, 1960'lı yılların öğrenci hareketlerinin önde gelen isimlerinden biriydi. Siyasi eylemleri ve ideolojik duruşu nedeniyle bazı kesimler tarafından kahraman olarak görülürken, bazı kesimler tarafından ise eleştiriliyor. Gezmiş'in isminin bir caddeye verilmesi, bu nedenle hassas bir konu olarak değerlendiriliyor. Zafer Partisi'nin bu konudaki tavrı, partinin ideolojik kimliği ve seçmen tabanı açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.

Özdağ'ın bu konuda sessiz kalması, akıllara "Marksistlere sempati mi duyuyor?" sorusunu getiriyor. Zira, Zafer Partisi'nin milliyetçi ve muhafazakar çizgisi göz önüne alındığında, Deniz Gezmiş gibi sol görüşlü bir isme karşı daha mesafeli bir duruş sergilemesi beklenirdi.

Sonuç olarak, Zafer Partisi'nin Diyarbakır'daki Şeyh Sait Bulvarı davası ve Deniz Gezmiş isminin caddeye verilmesi konusundaki tutumu, partinin geleceği açısından belirleyici olabilir. Kamuoyu, Özdağ'ın bu konudaki sessizliğini ve partinin atacağı adımları yakından takip etmeye devam edecek. Bu süreç, Zafer Partisi'nin ideolojik duruşunu netleştirmesi ve seçmen nezdindeki güvenilirliğini pekiştirmesi açısından önemli bir fırsat sunuyor.