Üniversitelilere Soruşturma Şoku! Halay Çekmek Bile Suç Mu?
Gündem

Üniversitelilere Soruşturma Şoku! Halay Çekmek Bile Suç Mu?


16 June 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 16 June 2025

19 Mart'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyon sonrası başlayan protestolara katılan üniversite öğrencileri, disiplin soruşturmalarıyla karşı karşıya. Hacettepe'den Yıldız Teknik'e, Anadolu'dan Erciyes'e birçok üniversitede öğrencilere "halay çekmek", "helva kavurmak" gibi gerekçelerle soruşturma açılması tepkilere yol açtı.

Öğrencilere Hangi Gerekçelerle Soruşturma Açılıyor?

Üniversitelerde açılan soruşturmaların gerekçeleri oldukça dikkat çekici. Hacettepe Üniversitesi'nde öğrencilere, 19 Mart süreciyle başlayan eylemlere katılmaları, "Aile değil, mücadele yılı" diyerek eylem yapmaları, yere "Boykot" yazmaları, tutuklu öğrencilerden gelen mektupları okumaları gibi nedenlerle soruşturma açıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde ise 19 Mart'taki protestolara katılan 20 öğrenciye üç ay sonra disiplin soruşturması açılması, "ifade özgürlüğünün hedef alındığı" şeklinde yorumlandı.

  • Hacettepe Üniversitesi: Eylemlere katılmak, boykot yapmak, tutuklu öğrenci mektubu okumak
  • Yıldız Teknik Üniversitesi: 19 Mart protestolarına katılmak
  • Anadolu Üniversitesi: Toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak, polise direnmek, üniversitenin huzurunu bozmak, Cumhurbaşkanına hakaret
  • Ankara Üniversitesi: Basın açıklamalarına katılmak, "çocuk işçiliğine hayır" demek
  • Marmara Üniversitesi: Ali İsmail Korkmaz pankartı asmak

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi İbrahim Demiryürek, hakkında açılan soruşturmaları "yıldırma politikası" olarak değerlendirirken, Ankara Üniversitesi öğrencisi Sarp Türkmen, "Bu ülkede 'çocuk işçiliğine hayır' demek suç mu?" diyerek tepkisini dile getirdi. Marmara Üniversitesi öğrencisi Efe Kaymakçı ise Gezi eylemlerinin yıldönümünde Ali İsmail Korkmaz pankartı astığı için soruşturmaya uğradı.

Öğrenciler Ne Diyor?

Hakkında soruşturma açılan Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Onur Gazi Barut, "Deliller olmadan, komik suçlamalarla soruşturmalar açılıyor. Bu soruşturmalar ancak bizi korkutmak ve sindirmek için açılmış" dedi. Hacettepe Fen Fakültesi öğrencisi Ecrin Özdil ise "Soruşturmaların içeriğinin niteliksiz olması, suçlamaların detaylıca incelenmeden topluca uygulanması soruşturmaların gözdağı verilip öğrencileri mücadeleden uzaklaştırmak için verildiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nden bir öğrenci, soruşturmaların zamanaşımına uğramasına rağmen başlatıldığını belirterek, "Açılan soruşturmalar, üniversite öğrencilerinin ifade özgürlüğüne ve anayasal haklarına yönelik bir baskı aracı olarak kullanılıyor" dedi. Anadolu Üniversitesi öğrencisi İbrahim Demiryürek ise "Biz gençler bu yıldırma politikalarının cüretimizden, haklılığımızdan, meşruluğumuzdan bir şey kaybettirmediğinin bilinciyle bir sonraki 19 Mart'a daha hazırlıklı olmanın yollarını arayacağız" ifadelerini kullandı.

Soruşturmaların Sonucu Ne Olacak?

Üniversitelerde açılan bu soruşturmalar, öğrencilerin eğitim hayatlarını ve geleceklerini olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Öğrenciler, soruşturmaların keyfi ve hukuksuz olduğunu savunarak, mücadeleye devam edeceklerini belirtiyor. YÖK'ün ve üniversite yönetimlerinin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu. Bu durum, Türkiye'deki üniversitelerin ne kadar özgür ve demokratik bir ortam sunduğu sorusunu da beraberinde getiriyor. Öğrencilerin haklarını savunma ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel unsurlarından biridir ve bu özgürlüğün korunması büyük önem taşımaktadır.