Sözcü TV'de yayınlanan 'Kırmızı Beyaz' programında Yılmaz Özdil, son dönemlerde artan çeteleşme ve çocukların durumu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özdil, Sedat Peker hakkındaki sözleri ve diğer önemli tespitleriyle dikkat çekti.

Sedat Peker'i Neden Sevdiğini Açıkladı

Yılmaz Özdil, Sedat Peker'in açıklamalarına kulak verilmesi gerektiğini vurgulayarak, Peker'in derin devletin uyuşturucu piyasasını nasıl ele geçirdiğini, Güney Amerika'dan Türkiye'ye uzanan uyuşturucu güzergahlarını tek tek anlattığını belirtti. Özdil, "Sedat Peker'e üstüne basa basa suç örgütü diyor bu medya. Ya bu medya Sedat Peker'in bu anlattıklarını topluma özellikle unutturmadı mı? Dünyada bu medyadan daha büyük suç örgütü mü var?" ifadelerini kullandı. Özdil, Sedat Peker'in anlattığı iddiaların peşine kimsenin düşmediğini, sokaktaki üç beş torbacıyla uğraşıldığını, asıl olanın ülkenin çocuklarına olduğunu söyledi.

15-16 Yaşındaki Çocuklar Saldırgan Oldu

Özdil, Türkiye'de 15-16 yaşındaki çocukların saldırganlaştığına dikkat çekerek, yaşanan çeşitli olayları örnek gösterdi:

• Mattia Ahmet Minguzi'nin 14 yaşında bıçaklanarak öldürülmesi
• Ankara Keçiören'de bir kız çocuğuna taciz ve abisinin öldürülmesi
• İstanbul Kağıthane'de bir kuyumcuya silahlı saldırı
• Muğla Menteşe Belediye Başkanının ailesinin evine molotof atılması
• İstanbul Eyüpsultan'da birinin göğsünden vurulması
• Adana'da bir pastaneye el bombası atılması

Özdil, bu olayların bir ay içinde yaşandığını ve Devlet Bahçeli'nin "Çocuk olmaktan çıkmış bir takım tipler var. Bunlarla ilgili düzenleme yapmak gerekir" açıklamasını hatırlattı. Ayrıca, Sinan Ateş'in tehdit ettiği gazetecilerden biri olduğunu ve davanın kilit isminin öldürüldüğünü belirtti.

Türkiye'de Suçun Mahiyeti Büyüdü, Yaşı Küçüldü

Özdil, sokakların eğitimsiz, şuursuz, ahlaki değerlerden yoksun, madde bağımlısı, aşırı yoksulluk ve suç dünyasının toksik ortamında insanlıktan çıkmış mutant bir türle dolduğunu ifade etti. Z kuşağı kriminal çetelerin oluştuğunu, bu çetelerin sosyal medyayı aktif kullandığını ve küresel suç örgütleriyle entegre olduğunu söyledi. Özdil, Türkiye'de uyuşturucu kullanma yaşının 12'ye indiğini, uyuşturucudan ölüm yaşının da 12'ye indiğini vurguladı. Özdil, "Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ve tanımadığı bir suç tipi bu. Geleceği dair umudu olmayan cahil cühela bunların ağına takılıyor. Asıl sorun bu," dedi.

Sonuç olarak, Yılmaz Özdil'in açıklamaları Türkiye'deki suç örgütleri, gençlerin durumu ve medyanın rolü hakkında önemli noktalara dikkat çekiyor. Özdil, devletin emniyet teşkilatını cemaatlere teslim ettiğini, bunun sonucunda emniyetin kurumsal kimliğinin hasar aldığını ve suçun mahiyetinin büyüyüp yaşının küçüldüğünü belirtiyor. Bu durumun, toplumun geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor.