Zonguldak'ta kaçak maden ocağında çalışırken cesedi yakılmış halde bulunan Afganistanlı göçmen işçi Vezir Mohammad Nourtani cinayeti, Türkiye'deki göçmen işçilerin yaşadığı zorlu koşulları bir kez daha gözler önüne serdi. Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, 11 Nisan'da görülecek karar duruşması öncesinde yaptığı açıklamada, davanın cezasızlıkla sonuçlanmaması için çağrıda bulundu.
Göçmen İşçiler Harcanabilir mi?
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Eylem Çağdaş, savcının Nourtani'nin öldürülmesini 'iş kazası', cesedinin yakılmasını ise 'delillerin yok edilmesi' olarak değerlendirmesinin endişe verici olduğunu belirtti. Çağdaş, "Bu durum, davanın cezasızlıkla sonuçlanacağı yönündeki endişelerimizi artırıyor," dedi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) kaçak ocaklarda yeterli denetim yapmadığına dikkat çeken Çağdaş, mahkemeden yeni delilleri değerlendirmesini ve kamu kurumlarının sorumluluğunu göz önünde bulundurmasını talep etti. Çağdaş, göçmen işçilerin kaçak ocak patronları tarafından 'harcanabilir işçiler' olarak görüldüğünü vurguladı ve ekledi: "Patronların gözünde işçilerin yaşamı, kaçak madenlere kesilen para cezasından daha ucuz."
Adalet Çağrısı
Çağdaş, Nourtani'nin yakılmasının hastaneye götürülmesinden daha kolay görüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
Hiçbir işçi sağlığı ve güvenliği önlemini yerine getirmemek, işçileri sigortasız çalıştırmak, her tür denetimden kaçınmak üzere, ülkeyi yönetenlerin de göz yummasıyla kaçak ocak işleten patronların, işçileri bizzat yakarak öldürse dahi cezalandırılmak istenmediği bu düzeni kabul etmiyoruz. Bu davada, sorumlular ve sanıklar hakkında çıkacak adaletli bir kararın, bundan sonraki tüm maden ocağı işletmecileri için de emsal oluşturacağını biliyoruz.
Çağdaş, herkesi, cinayetten sorumlu tüm faillerin hak ettikleri cezaları alması için, Nourtani'nin katillerinin yargılandığı davanın 11 Nisan günü Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek altıncı duruşmasına katılmaya ve takipçisi olmaya çağırdı.
Sendikalardan Destek
Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, madenlerde yaşanan işçi cinayetlerinde katillerin cezasız bırakıldığını ifade etti. Göçmen işçiler açısından güvenceli çalışmanı sağlayacak mekanizmaların eksik olduğunu belirten Karabulut, davanın takipçisi olacaklarını söyledi. Karabulut, "Göçmen işçilerde, Türkiyeli işçilerde insanca çalışma koşullarının yaratılması için mücadelenin büyütülmesi gerektiğini söylüyoruz," dedi.
EMEP MYK üyesi Hazal İlik ise mülteci ve Türkiyeli işçilerin insanca çalışma ve yaşam koşullarına sahip olabilmesi için ses yükseltmeye davet etti. İlik, "Bütün Türkiye'nin işçileri ve emekçileri Nourtani'nin davasına sahip çıkmaya, onun için adalet sesini büyütmeye davet ediyoruz," şeklinde konuştu.
Sonuç
Vezir Mohammad Nourtani cinayeti, Türkiye'deki göçmen işçilerin karşı karşıya kaldığı ağır çalışma koşullarını ve güvencesizliği bir kez daha gözler önüne serdi. 11 Nisan'da görülecek karar duruşması, bu cinayetin aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması açısından kritik bir öneme sahip. Dava, sadece Nourtani'nin ailesi için değil, tüm göçmen işçiler ve adalet arayışı içinde olanlar için bir umut ışığı olabilir.
