Avukatlar, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde yaşanan olayların ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan müvekkilleriyle görüştürülmediklerini ve polis müdahalesine maruz kaldıklarını iddia eden avukatlar, sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor.
Avukatlar Harekete Geçti
Avukatın Sesi İnisiyatifi'ne bağlı avukatlar, 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmak isteyen 400'ün üzerinde kişinin gözaltına alınmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde yaşanan olaylara ilişkin harekete geçti. Avukatlar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerini "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "görevi kötüye kullanma", "kasten yaralama", "görevi yaptırmamak için direnme" ve "zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçu" ile suçladı.
Suç duyurusu dilekçesinde, avukatlar saatlerce İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde bekletildiklerini, ardından çevik kuvvet polislerinin müdahalesiyle karşı kaldırıma itildiklerini belirtti. Müdahale sırasında bazı avukatların darbedildiği, fenalaştığı ve astım krizi geçirenlerin olduğu ifade edildi. Bir avukata ait darp raporu da suç duyurusuna delil olarak eklendi.
"Sözlü Talimatla Girişimiz Engellendi" İddiası
Avukatlar dilekçelerinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne girişlerinin "sözlü bir emir" gerekçesiyle engellendiğini, bunun ise açıkça hukuka aykırı olduğunu vurgularken, görevli polislerin sicil bilgilerini paylaşmaktan kaçındıklarını da ifade etti. Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Avukatlık Kanunu ve ilgili yönetmelikler kapsamında müvekkilleriyle görüşme haklarının açıkça güvence altına alındığını hatırlatan avukatlar, kamu görevlisi olarak görevlerini yapmalarının engellenmesini "hürriyeti tahdit" suçu kapsamında değerlendirdiklerini ifade etti.
Avukatlar, etkin bir soruşturma yürütülmesini ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmasını talep etti. Bu durum, 1 Mayıs olaylarının ardından yaşanan gerginliğin daha da tırmanmasına neden oldu. Avukatların suç duyurusu, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, olayın detayları merakla bekleniyor.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, dünya genelinde işçi ve emekçilerin haklarını savunmak, dayanışmayı güçlendirmek ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep etmek amacıyla kutlanan önemli bir gündür. Bu günde yapılan gösteriler ve etkinlikler, genellikle işçi sendikaları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler tarafından organize edilir. Ancak, bazı durumlarda bu etkinlikler sırasında polis müdahaleleri ve gözaltılar yaşanabilmektedir. Bu tür olaylar, kamuoyunda tartışmalara ve tepkilere yol açarken, hukukçular ve insan hakları savunucuları tarafından da yakından takip edilmektedir.
Avukatların suç duyurusu, 1 Mayıs olaylarının ardından yaşanan gelişmelerin önemli bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu suç duyurusu, olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için atılan önemli bir adım olarak görülmektedir. Hukuk sürecinin nasıl işleyeceği ve sonuçlarının ne olacağı ise merakla beklenmektedir.
