Karaman'da yaşanan olay, definecilik dünyasında büyük yankı uyandırdı. Mantar toplarken bulduğu tarihi eserleri müzeye teslim eden bir vatandaş, verilen ödülü yetersiz bularak hukuki yollara başvurdu. İşte detaylar…

Define Aşkı! Mantar Toplarken Tarihe RastLadı

Karaman'ın Ermenek ilçesi İkizçınar köyünde geçtiğimiz yıl ilginç bir olay yaşandı. Emekli Adem Akgül, ormanlık alanda mantar toplarken, köyün üst tarafındaki dağlık alanda bir Amfora (antik testi) içerisinde 247 adet gümüş sikke buldu. Bu beklenmedik keşif, Akgül'ün hayatını tamamen değiştirdi.

Akgül, bulduğu tarihi eserleri yetkililere teslim etme kararı aldı. Sikkeleri Karaman Müze Müdürlüğü'ne götürerek, yasal prosedürleri başlattı. Müze yetkilileri, sikkelerin incelenmesinin ardından Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne teslim edilmesine karar verdi.

Ödül Şoku! Beklentiler Karşılanmadı

Tarihi eserleri teslim etmesi üzerine Adem Akgül'e, 155 bin 350 lira ödül verildi. Ancak Akgül, bu ödülün yapılan keşfin değerine oranla çok düşük olduğunu düşünerek hayal kırıklığına uğradı. Aldığı ödülü yetersiz bulan Akgül, konuyu yargıya taşımaya karar verdi.

Avukatı aracılığıyla mahkemeye başvuran Akgül, ödül miktarının yeniden değerlendirilmesini talep etti. Akgül'ün avukatı, bulunan sikkelerin tarihi ve kültürel değerinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle verilen ödülün adil olmadığını savundu.

Türkiye'de define bulma ve devlete teslim etme durumunda define değerinin belli bir oranı, bulan kişiye ödül olarak verilir. Bu oran, define aramasının yapıldığı yerin özel mülk olup olmamasına, definecinin ruhsatlı olup olmamasına göre değişir. Ancak, ödülün miktarı her zaman tartışma konusu olmuştur.

Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?

Adem Akgül'ün mahkemeye başvurusuyla birlikte, hukuki süreç resmen başlamış oldu. Mahkeme, öncelikle bilirkişi heyeti atayarak, bulunan sikkelerin gerçek değerini tespit edecek. Bilirkişi raporu doğrultusunda, Akgül'e verilmesi gereken ödül miktarı yeniden belirlenecek.

Bu dava, Türkiye'de define bulan kişilerin hakları ve ödül sisteminin adilliği konusunda önemli bir emsal teşkil edebilir. Mahkeme sürecinin nasıl sonuçlanacağı, definecilik camiası ve kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.

Bu olay, defineciliğin yasal boyutunu ve ödül sistemini bir kez daha gündeme getirdi. Tarihi eserlerin korunması ve ödüllendirme mekanizmasının daha adil hale getirilmesi için neler yapılabileceği tartışılmaya başlandı.

Adem Akgül'ün yaşadığı bu olay, definecilikle ilgili yasal düzenlemelerin ve ödül sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Mahkeme sürecinin sonucu, benzer durumda olan diğer defineciler için de yol gösterici olacaktır.