İzmir'de Duygu Bölükbaş'ın şüpheli ölümüyle ilgili davada flaş bir karar çıktı! Erkek arkadaşı Emre Turan ve halası S.T., mahkeme tarafından beraat etti. Bu karar, salonda büyük tepkilere neden oldu. Peki, adalet yerini buldu mu? İşte detaylar...

Olayın Arka Planı

3 Kasım 2022'de İzmir'de lüks bir sitede meydana gelen olayda, Duygu Bölükbaş evinde ölü bulunmuştu. Erkek arkadaşı Emre Turan ve halası S.T., Bölükbaş'ın intihar ettiğini iddia etmişlerdi. Ancak, yapılan incelemelerde Bölükbaş'ın tırnaklarında ve tişörtünde Emre Turan'ın DNA'sına rastlanması, olayın seyrini değiştirmişti. Ailenin ve yakınlarının ifadeleri de Bölükbaş'ın intihara meyilli olmadığı yönündeydi. Soruşturma derinleştikçe, Emre Turan'ın daha önce elinde bıçakla eve girmeye çalıştığı da ortaya çıkmıştı. Tüm bu gelişmeler üzerine, olay "kasten öldürme" şüphesiyle yeniden değerlendirilmiş ve Emre Turan tutuklanmıştı.

Dava Süreci ve İddialar

Hazırlanan iddianamede, Duygu Bölükbaş'ın havlupana asılarak intihar etmesinin mümkün olmadığına vurgu yapılmıştı. Banyodaki havlupanın yüksekliğinin yeterli olmadığı, Bölükbaş'ın kendini serbest bıraktığında ayaklarının yere değeceği belirtilmişti. Savcı, Emre Turan için "kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etmişti. Sanık ise suçlamaları reddederek, Duygu'yu öldürmediğini ve intihar ettiğini savunmuştu.

Mahkeme Kararı ve Tepkiler

İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, mahkeme heyeti "şüpheden sanık yararlanır" ilkesini gözeterek, her iki sanığın da beraatine karar verdi. Mahkeme başkanı, kararı açıklarken basında çıkan haberlerden etkilenmediklerini ve dosyadaki tüm delilleri tarafsızca değerlendirdiklerini belirtti. Ancak, bu karar salonda büyük bir infiale yol açtı. Anne Nuriye Bölükbaş sinir krizi geçirirken, aile ve kadın hakları savunucuları kararı alkışlarla protesto etti.

Kararın Ardından

Duygu Bölükbaş davasında verilen beraat kararı, kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. Kadın cinayetlerine karşı mücadele edenler, kararın emsal teşkil etmemesi için hukuki yollara başvuracaklarını açıkladılar. Bu karar, adaletin tecelli edip etmediği sorusunu bir kez daha gündeme getirdi ve benzer davalarda daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Bu davanın yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor.