12 Mayıs 2025 Pazartesi

Hacettepe'de Şok Görevden Alma! Boykot Desteği Mi Bedel Oldu?

Hacettepe Üniversitesi'nde yaşanan bir görevden alma olayı, akademik camiada büyük yankı uyandırdı. İddialara göre, bir öğretim elemanı, öğrencilerin başlattığı boykota destek verdiği gerekçesiyle görevinden alındı. Eğitim Sen, bu kararın akademik özgürlüğe bir darbe olduğunu savunarak sert tepki gösterdi.

Görevden Alma Kararının Gerekçesi Ne?

Eğitim-Sen Ankara 5 No'lu Üniversiteler Şubesi'nden yapılan açıklamaya göre, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde görevli bir öğretim elemanı, öğrencilerin anayasal haklarını kullanarak başlattıkları boykot kararına saygı duyduğu için hedef haline geldi. Açıklamada, bir öğrencinin CİMER'e yaptığı şikayet üzerine Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu kararıyla öğretim elemanının ilişiğinin kesildiği belirtildi. Bu durum, üniversitede düşünce özgürlüğünün kısıtlanması olarak yorumlandı.

Eğitim Sen'in açıklamasına göre:

  • Görevden alma kararı, tüm üniversite bileşenlerini hedef alan bir sindirme politikasıdır.
  • Akademik özgürlük, üniversitelerin vazgeçilmez ilkesidir.
  • Öğretim elemanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü, bilimsel özerkliğin ve demokratik üniversitenin temelidir.

Eğitim Sen, bu kararın siyasi saiklerle verildiğini ve akademideki güvencesiz istihdamı gözler önüne serdiğini vurguladı. Ayrıca, kararın hukuki dayanağı olmadığını ve güvencesiz çalışan akademisyenlerin hak arama ve ifade özgürlüklerini baskı altına almaya yönelik olduğunu savundu.

Eğitim Sen'den Sert Tepki

Eğitim Sen Ankara 5 No'lu Üniversiteler Şubesi, görevden alma kararına sert tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, "Bu karar, yalnızca ilgili öğretim elemanını değil, tüm üniversite bileşenlerini hedef alan açık bir sindirme politikasıdır. Akademik özgürlük, üniversitelerin vazgeçilmez ilkesidir. Öğretim elemanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü, bilimsel özerkliğin ve demokratik üniversitenin temelidir. Bu özgürlüğü kullanan bir akademisyeni cezalandırmak, üniversiteyi bilimsel kimliğinden uzaklaştırmak anlamına gelir" ifadelerine yer verildi.

Eğitim Sen, üniversite yönetiminin muhbirliği ödüllendiren, dayanışmayı ise cezalandıran yaklaşımını kabul edilemez bulduğunu ve anayasal haklarını kullanan öğrencilerin iradesine saygı duymanın bir suç değil, akademik bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Sendika, üniversiteyi ihbar ve korku mekanizmalarıyla yönetmeye çalışan anlayışın, özgür düşüncenin ve bilimsel üretimin en büyük düşmanı olduğunu belirtti.

Akademik Özgürlük Tartışmaları Alevlendi

Hacettepe Üniversitesi'nde yaşanan bu olay, Türkiye'deki üniversitelerde akademik özgürlüklerin ne kadar güvence altında olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. Özellikle son yıllarda yaşanan benzer olaylar, akademisyenlerin ifade özgürlüğünün kısıtlandığı ve eleştirel düşüncenin baskı altında tutulduğu yönündeki endişeleri artırıyor. Bu durum, üniversitelerin bilimsel üretim kapasitesini ve eğitim kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Bu olay, Hacettepe Üniversitesi'nde ve diğer üniversitelerde benzer durumdaki akademisyenler üzerinde nasıl bir etki yaratacak, merak konusu. Görevden alma kararının yankıları ve Eğitim Sen'in bu konudaki mücadelesi yakından takip edilecek.

İlgili Haberler