İstanbul'da yaşanan son depremlerin ardından vatandaşlar arasında artan tedirginlik, yetkilileri harekete geçirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul genelinde riskli yapıların tespiti için kapsamlı bir denetim süreci başlattı. Amaç, olası bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmek. Peki, bu denetimler nasıl yapılacak ve hangi binalar riskli olarak değerlendirilecek? İşte tüm detaylar...

İstanbul'da Riskli Yapı Tespiti Nasıl Yapılıyor?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, öncelikle 1999 Marmara Depremi öncesinde inşa edilen binalara odaklanacak. Bu binaların depreme dayanıklılık testleri yapılacak ve elde edilen sonuçlara göre riskli olup olmadıkları belirlenecek. Denetimlerde şu kriterler göz önünde bulundurulacak:

• Binaların yapımında kullanılan malzeme kalitesi
• Bina zemin etüdü raporları
• Binaların mevcut hasar durumu (çatlaklar, kolon ve kirişlerdeki deformasyonlar)
• Binaların projesine uygun inşa edilip edilmediği

Riskli olarak tespit edilen binalar için yıkım kararı alınacak ve kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeniden inşa edilecek.

Kentsel Dönüşüm Süreci Nasıl İşleyecek?

Riskli yapı tespiti yapılan binaların sahipleri, kentsel dönüşüm sürecine dahil edilecek. Bu süreçte, bina sahiplerine çeşitli destekler sağlanacak. Devletin sunduğu imkanlar arasında şunlar yer alıyor:

• Kentsel dönüşüm kredisi
• Taşınma yardımı
• Kira yardımı

Kentsel dönüşüm projeleri, modern ve depreme dayanıklı binaların inşa edilmesini sağlayacak. Bu sayede, İstanbul'un deprem riski azaltılacak ve vatandaşların güvenliği artırılacak.

Vatandaşlar Ne Yapmalı?

Eğer siz de binanızın depreme dayanıklı olup olmadığından şüphe ediyorsanız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvurarak riskli yapı tespiti talebinde bulunabilirsiniz. Unutmayın, güvenli bir yaşam için bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak çok önemli.

İstanbul'da başlatılan bu denetimler, şehrin deprem güvenliği açısından kritik bir adım. Riskli yapıların tespiti ve kentsel dönüşüm projeleriyle, İstanbul'un geleceği daha güvenli hale getirilebilir. Vatandaşların bu sürece destek vermesi ve bilinçli hareket etmesi, olası bir depremde yaşanacak kayıpları en aza indirecektir.