Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, sosyal medya platformlarında yayın yapan ve yüksek takipçi sayılarına sahip bazı fenomenlere yönelik Key Drop operasyonu başlattı. Operasyon kapsamında 11 sosyal medya fenomeni tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Operasyonun Detayları

Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın sanal devriye faaliyetleri sırasında, bazı sosyal medya fenomenlerinin Twitch, YouTube, Instagram ve TikTok gibi platformlardaki yayınları mercek altına alındı. Yapılan incelemelerde, bu yayıncıların Key Drop adlı bir site üzerinden çeşitli faaliyetler yürüttüğü tespit edildi.

• Yayıncıların, izleyicileri Key Drop adlı siteye yönlendirerek, kumar oynamaya teşvik ettiği iddia ediliyor.
• Sitenin, özellikle gençleri hedef aldığı ve bağımlılık yarattığı şüphesi bulunuyor.
• Operasyon kapsamında gözaltına alınan fenomenlerin, bu faaliyetlerden önemli gelir elde ettiği düşünülüyor.

Tutuklanmaya Sevk Edilen İsimler

Operasyon kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen bazı sosyal medya fenomenlerinin isimleri şöyle:

• Tolunay Ören
• Necati Akçay
• Kemal Can Parlak

Bu isimlerin yanı sıra, operasyon kapsamında başka sosyal medya fenomenlerinin de gözaltına alındığı ve haklarında işlem başlatıldığı belirtildi. Soruşturma devam ederken, olayın detayları netleşmeye başlıyor.

Sosyal Medya ve Kumar İlişkisi

Bu operasyon, sosyal medya platformları üzerinden yapılan kumar yayınlarının ve bu yayınların gençler üzerindeki etkisinin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, sosyal medya fenomenlerinin bu tür faaliyetlere karışmasının, özellikle gençlerin kumar bağımlılığı riskini artırdığına dikkat çekiyor. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, bu tür illegal faaliyetlerin de arttığı ve denetimlerin yetersiz kaldığı vurgulanıyor.

Key Drop operasyonu, sosyal medya platformlarındaki kumar içeriklerine karşı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Operasyonun, benzer faaliyetlerde bulunan diğer sosyal medya fenomenleri için de caydırıcı bir etki yaratması bekleniyor. Ancak, bu tür sorunların önüne geçmek için daha kapsamlı yasal düzenlemelere ve bilinçlendirme çalışmalarına ihtiyaç olduğu açıkça görülüyor.