Parkinson hastalığı (PH) teşhisinde çığır açacak bir gelişme yaşandı! Bilim insanları, hastalığın fiziksel belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce, en erken aşamalarında tespit edebilen bir kan testi geliştirdi. Bu yeni test, hastalığın erken teşhisinde devrim yaratma potansiyeline sahip. Erken müdahalelerin ve hasta sonuçlarının iyileştirilmesinin önünü açabilir.
Parkinson Hastalığına Erken Müdahale İmkanı
Parkinson, beyindeki sinir hücrelerinin zamanla kaybedildiği ilerleyici bir nörolojik durumdur. Bu durum, hareketin kontrolünde önemli bir rol oynayan dopamin kimyasalının azalmasına neden olur. Yeni geliştirilen ve yaklaşık 80 sterline mal olduğu belirtilen bu test, Parkinson hastalarında biriken, tekrarlayan bir RNA dizisine odaklanarak kandaki transfer RNA parçalarını analiz ediyor. Ayrıca, hastalık ilerledikçe bozulan mitokondriyal RNA'daki paralel düşüşe de bakılıyor. Mitokondri, hücrelerin içinde bulunarak enerji üretimini sağlar.
Araştırmacılar, bu biyobelirteçler arasındaki oranı ölçerek testin son derece doğru, zararsız, hızlı ve uygun fiyatlı bir teşhis aracı sunduğunu belirtiyor. Bu sayede, hastalığın seyrini değiştirebilecek erken müdahaleler ve tedaviler için umut doğuyor.
Testin başarısı, 1 puanın mükemmel bir sonucu gösterdiği, 0,5 puanın ise testin yazı tura atmaktan daha iyi olmadığını ifade ettiği bir ölçekte 0,86 olarak belirlendi. Şu anda hastalığın erken belirtilerini gösteren hastalar üzerinde kullanılan en iyi klinik testlerin ise 0,73 puan aldığı belirtiliyor.
PCR Teknolojisi ile Hızlı ve Güvenilir Sonuçlar
Yeni geliştirilen kan testi, COVID-19 salgınında kullanılan PCR teknolojisi ile aynı prensibe dayanıyor. Bu teknoloji, hedeflenen genetik materyali çoğaltarak tespit edilmesini sağlıyor. Testin hızlı ve güvenilir sonuçlar vermesi, erken teşhisin önündeki engelleri kaldırarak tedavi sürecini önemli ölçüde iyileştirebilir.
Kudüs İbrani Üniversitesi'nden Prof. Hermona Soreq, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu keşif, Parkinson hastalığını anlamamızda büyük bir ilerlemeyi temsil ediyor ve erken teşhis için basit, minimal invaziv bir kan testi sunuyor. TRF'lere odaklanarak, hastalığın en erken aşamalarında meydana gelen moleküler değişikliklere yeni bir pencere açtık.”
Parkinson Tedavisinde Yeni Bir Umut Işığı
Parkinson's UK araştırma direktörü Prof. David Dexter ise, araştırmanın Parkinson için biyolojik bir belirteç arayışında keşfedilecek yeni bir açıyı temsil ettiğini vurguladı. Dexter, "Bu durumda belirteç kanda tanımlanabilir ve ölçülebilir, bu da onu Parkinson için gelecekte hasta dostu bir tanı testi için cazip kılmaktadır. Bu olası testi test etmeye ve doğrulamaya devam etmek, özellikle de Parkinson'a benzer erken belirtileri olan diğer durumları nasıl ayırt edebileceğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var” diye ekledi.
Bu umut verici gelişme, Parkinson hastalığıyla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Erken teşhisin mümkün hale gelmesiyle birlikte, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması ve hastaların yaşam kalitesinin artırılması hedefleniyor.