Tahliye vaadiyle dolandırıcılık yaptığı iddia edilen avukat Mehmet Erdem Özönder'in davasında flaş gelişme! Yargıtay'ın bozma kararı sonrası Özönder yeniden yargılanacak. Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler neler? İşte detaylar…
Olayın Geçmişi
Ekol TV'den Elyesa Karatepe'nin haberine göre, olay 2020 yılında Jale Öziş isimli bir annenin cezaevindeki oğlunu tahliye ettirmek için avukat arayışıyla başladı. Yakınlarının tavsiyesi üzerine Hasan Akdemir isimli avukata ulaşan Öziş, Mehmet Erdem Özönder'den randevu almak için Akdemir'e 10 bin dolar, oğlunun e-devlet şifreleri ve davayla ilgili belgeleri teslim etti. Akdemir, aile dostu olduğunu belirttiği Suat Cesurdura aracılığıyla Öziş'i, Maltepe'deki bir hukuk bürosuna yönlendirdi. Burada Jale Öziş ve gelini Sibel Bal Kotan, Mehmet Erdem Özönder ile görüştü.
Dolandırıcılık İddiaları ve Süreç
İddialara göre Mehmet Erdem Özönder, Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC lideri Ersin Tatar ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın isimlerini kullanarak Jale Öziş'e oğlunun tahliyesi için yardımcı olabileceğini söyledi. Bu vaatlerle güven kazanan Özönder, Öziş'ten çeşitli bahanelerle para talep etti. Ancak tahliye gerçekleşmeyince dolandırıldığını anlayan Öziş, hukuki yollara başvurdu. Yerel mahkeme, Özönder'i suçlu bularak cezalandırmıştı. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu ve Özönder'in yeniden yargılanmasına karar verdi.
Yeniden Yargılama Ne Anlama Geliyor?
Yargıtay'ın bozma kararı, yerel mahkemenin kararında usul veya esas yönünden hatalar olduğunu gösteriyor. Yeniden yargılama sürecinde, deliller tekrar değerlendirilecek, tanıklar dinlenecek ve yeni deliller sunulabilecek. Bu süreç sonunda Mehmet Erdem Özönder'in suçlu olup olmadığına dair nihai karar verilecek.
Bu davanın sonucu, benzer durumdaki diğer davalar için de emsal teşkil edebilir. Tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan kişilere karşı daha caydırıcı önlemler alınması ve mağdurların haklarının korunması açısından büyük önem taşıyor.
Unutmayın: Hukuki süreçlerde her zaman dikkatli olunmalı, güvenilir kaynaklardan bilgi alınmalı ve şüpheli durumlarda mutlaka uzman bir avukata danışılmalıdır.
Yargıtay'ın bozma kararıyla yeniden alevlenen bu dava, kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç olacak. Mağdurların adalete kavuşması ve benzer olayların önüne geçilmesi için sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşıyor.