Yunanistan ve Kıbrıs'tan AB'ye Şok Dayatma! Gerçekler Ortaya Çıktı
Son Dakika

Yunanistan ve Kıbrıs'tan AB'ye Şok Dayatma! Gerçekler Ortaya Çıktı


28 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 28 June 2025

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nde kabul edilen sonuçların, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) uluslararası hukuka ve hakkaniyet ilkesine aykırı maksimalist iddialarını AB'ye dayatmaya yönelik çabalarının sürdüğünü açıkladı. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi tırmandıracak yeni bir boyut olarak değerlendiriliyor.

Türkiye'nin Tepkisi: Hakkaniyet Vurgusu

Türkiye, Yunanistan ve GKRY'nin bu girişimlerine karşı sert bir tutum sergiliyor. Dışişleri Bakanlığı, söz konusu taleplerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve hakkaniyet ilkesini zedelediğini vurguluyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hakları ve çıkarları konusunda kararlı olduğu belirtiliyor.

Öncü Keçeli yaptığı açıklamada, "AB Liderler Zirvesi'nde kabul edilen sonuçlar, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin uluslararası hukuka ve hakkaniyet ilkesine aykırı maksimalist iddialarını AB'ye dayatmaya yönelik çabalarının devam ettiğini göstermektedir." ifadelerini kullandı. Bu ifadeler, Türkiye'nin konuya verdiği önemi ve duyduğu rahatsızlığı net bir şekilde ortaya koyuyor.

Maksimalist Talepler Neler İçeriyor?

Yunanistan ve GKRY'nin maksimalist talepleri, genellikle deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, adaların egemenlik hakları ve doğal kaynakların paylaşımı gibi konuları kapsıyor. Bu talepler, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki meşru haklarını ihlal etme potansiyeli taşıyor ve bölgedeki istikrarı tehdit ediyor.

  • Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması
  • Adaların egemenlik hakları
  • Doğal kaynakların paylaşımı

AB'nin Rolü ve Beklentiler

Türkiye, Avrupa Birliği'nden bu konuda daha dengeli ve objektif bir tutum sergilemesini bekliyor. AB'nin, üye ülkelerinin çıkarlarını korurken, uluslararası hukuka ve hakkaniyet ilkesine uygun çözümler üretmesi gerektiği vurgulanıyor. AB'nin tarafsız bir arabulucu rolü oynaması, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına katkı sağlayabilir.

Doğu Akdeniz'deki sorunların çözümü için diyalog ve işbirliği önemlidir. Ancak, bu diyalog ve işbirliğinin uluslararası hukuka ve hakkaniyet ilkesine uygun olması gerekmektedir. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliklerin daha da artması kaçınılmaz olacaktır.

Türkiye, Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarın sağlanması için her türlü çabayı göstermeye devam edecektir. Ancak, bu çabaların sonuç vermesi için diğer aktörlerin de aynı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bölgedeki sorunların çözümü ancak karşılıklı saygı ve anlayışla mümkün olabilir.