Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) otomotiv ve çelik ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerine karşı 95 milyar euroluk bir misilleme planı hazırladı. Bu hamle, iki büyük ekonomi arasındaki ticaret gerilimini daha da tırmandırarak potansiyel bir ticaret savaşının fitilini ateşleyebilir.
AB'nin Misilleme Planı Nedir?
AB Komisyonu'nun açıklamasına göre, müzakerelerden sonuç alınamaması halinde 95 milyar euro değerindeki ABD menşeli ürüne ek vergi uygulanacak. Bu misilleme listesi, ABD'nin uyguladığı ek gümrük vergilerinin kaldırılmaması durumunda devreye sokulacak. Hazırlanan 218 sayfalık listede şarap, otomobil, uçak, kimyasallar, balık, sağlık ekipmanları ve makine gibi geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor.
- Şarap
- Otomobil
- Uçak
- Kimyasallar
- Balık
- Sağlık Ekipmanları
- Makine
Ayrıca, ABD'nin 4,4 milyar euroluk AB çelik hurdası ve kimyasal ürün ihracatına kısıtlama getirmesi durumunda, AB'nin de karşı hamle yapacağı belirtildi. AB, aynı zamanda Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde ABD aleyhine resmi istişare süreci başlatacak. AB üyesi ülkeler ve Avrupa firmalarıyla bir aylık görüşmeler yapılacak.
Ticaret Savaşları Neden Tırmanıyor?
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce AB'den yapılan çelik ve alüminyum ithalatına %25, otomobil ve yedek parçalara ise %25-20 oranında ek vergi getirmişti. Bu durum, AB'nin tepkisini çekmiş ve misilleme hazırlıklarına başlamasına neden olmuştu. AB'nin bu hamlesi, ticaret savaşlarının daha da tırmanabileceği endişelerini artırıyor.
Bu Durumun Sonuçları Ne Olabilir?
İki taraf arasındaki gerilim, küresel ticaret dengelerini derinden etkileyebilecek bir boyuta ulaşıyor. Müzakerelerden çıkacak sonuç, dünya ekonomisi için kritik önem taşıyor. Ticaret savaşlarının tırmanması, tüketiciler için daha yüksek fiyatlar, işletmeler için daha fazla belirsizlik ve küresel ekonomik büyüme için daha düşük oranlar anlamına gelebilir. Bu nedenle, tarafların bir an önce diyalog yoluyla çözüm bulması büyük önem taşıyor.
Ekonomistler, bu durumun küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıyorlar. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu durumdan daha fazla etkilenebileceği belirtiliyor. Tüketiciler ise, ithal ürünlerdeki fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalabilirler. Bu nedenle, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların bu durumu yakından takip etmesi ve gerekli önlemleri alması gerekiyor.