Avukatlardan Çağlayan'da Anayasa Çağrısı: Hukuk Devleti Nerede?
Gündem

Avukatlardan Çağlayan'da Anayasa Çağrısı: Hukuk Devleti Nerede?


23 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 23 June 2025

İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliği (TBB),CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın tutuklanmasına tepki göstererek Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi. Avukatlar, yaptıkları basın açıklamasında, tüm anayasal kurumları ve kamu görevlilerini Anayasa'ya saygı duymaya çağırdı. Adliye içinde toplanan avukatlar, "Savunma susmadı, susmayacak" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları atarak durumu protesto etti.

Avukatlara Yönelik Baskılar Artıyor Mu?

Son aylarda avukatlara yönelik gözaltı ve tutuklamaların artması, hukuk camiasında büyük bir endişe yaratmış durumda. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, basın açıklamasında, şafak operasyonlarıyla başlayan ve ters kelepçe uygulamasına kadar varan olayların, suçsuz sayılma hakkını ihlal ettiğini vurguladı. Kaboğlu, bu tür uygulamaların, görevi kötüye kullanma anlamına geldiğini ve kabul edilemez olduğunu belirtti.

Baro tarafından yapılan açıklamada, yurttaşlara, öğrencilere, seçilmişlere, siyasilere, kamu görevlilerine ve avukatlara yönelik yasa ihlallerinin, kolluk kuvvetleri, savcılar ve yargı kararlarıyla ortaya çıktığına dikkat çekildi. Açıklamada, bu tür ihlallerin, fikir özgürlüğü ve demokratik hakların kullanılmasının engellenmesiyle bağlantılı olduğu ifade edildi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise, Türkiye'de hukuk devleti ilkesinden uzaklaşıldığını ve yargı sisteminin temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir araca dönüştürüldüğünü söyledi. Sağkan, avukatlara yönelik saldırıların münferit olmadığını, bütünü hedef alan organize ve politik bir nitelik taşıdığını vurguladı.

Baroların Anayasal Misyonu ve Anayasa'ya Saygı Çağrısı

Baro açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal ve siyasal mirasının zenginliğine vurgu yapılarak, bu birikimin tasfiye sürecinin toplumsal, iktisadi ve hukuksal bunalımlara yol açtığı belirtildi. Bu nedenle, baroların anayasal ve yasal misyonunu yerine getirmesi, Türkiye'nin geleceği açısından hayati önem taşıyor.

Açıklamada, umut bağlanan noktalar şu şekilde sıralandı:

  • Türkiye Barolarının ve üyesi avukatların, hukukun üstünlüğünü savunma ve insan haklarını koruma iradesinin gücü.
  • Anayasa'nın öngördüğü bağımsızlık güvencelerinden yararlanan yargıçların, Anayasa, yasa ve hukuka uygun karar verebilecek vicdana sahip olmaları.
  • Siyasal baskılara rağmen Anayasa'ya uygun karar veren savcıların varlığı.
  • Toplumun çoğunluğunun adalete, demokrasiye ve hukuka inanıyor olması.

Barolar Birliği, tüm anayasal kurumları ve kamu görevlilerini Anayasa'ya saygı duymaya çağırarak, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve hiç kimsenin Anayasa'nın üzerinde olmadığını vurguladı.

Savunma Susmayacak!

Avukatlar, meslektaşları Mehmet Pehlivan'ın tutuklanmasına karşı itiraz dilekçesini sunarken, savcılığın tutuklamaya sevk yazısının, yapılmak isteneni açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Avukatlar, savunma faaliyetlerini örgütsel yapı gibi sunmanın, savunma hakkına doğrudan bir saldırı olduğunu ifade etti. Avukatlar, savunmanın savcının işbirlikçisi olmasını isteyenlere karşı, hukuka, ahlaka ve mesleğin onuruna uygun davranacaklarına dair yeminlerini hatırlattı.

Avukatlar, "Savunma korkmaz, savunma susmaz, savunma asla teslim olmaz!" sloganıyla, mücadelelerini sürdüreceklerini ve hiçbir yurttaşı savunmasız, hiçbir meslektaşlarını yalnız bırakmayacaklarını vurguladı. Çünkü avukat varsa umut vardır, savunma varsa adalet vardır.

Avukatların Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleştirdiği bu eylem, Türkiye'deki hukuk devleti tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Avukatlara yönelik baskıların artması, yargı bağımsızlığı ve savunma hakkının önemi bir kez daha gündeme geldi. Baroların Anayasa'ya saygı çağrısı, hukuk camiasının ve kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir gelişme olarak öne çıkıyor. Hukukun üstünlüğüne inanan avukatlar, mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını bir kez daha gösterdi.