İstanbul'un tarihi dokusuyla iç içe olan Yıldız Hisar Tesisleri, BEE’O'nun 12. yıl kutlamasına ev sahipliği yaptı. Arıların fısıltısından ilham alarak doğan bu girişimin yıldönümü, doğa dostlarını, bilim insanlarını ve basını bir araya getirdi. Kutlamada, BEE’O'nun sürdürülebilirlik vizyonu, arıların ekosistemdeki hayati rolü ve iklim krizi gibi önemli konular ele alındı.

BEE’O'nun Dönüşüm Hikayesi

Etkinlik, BEE’O'nun kurucusu Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı'nın ilham verici konuşmasıyla başladı. Samancı, oğlunun bağışıklık sorununa çözüm ararken keşfettiği propolisi, Türkiye'de yerli ve sözleşmeli arıcılıkla üretmeye başladıklarını anlattı. Bugün 10.000'den fazla sözleşmeli arıcı ve 750.000'in üzerinde kovanla 37 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Samancı, "Arı varsa hayat var" diyerek doğanın önemine vurgu yaptı.

İklim Krizi ve Arıların Önemi

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "İklim Değişimi ve Global Etkileri" başlıklı sunumuyla etkinliğe değer kattı. Kadıoğlu, arıların sadece bal üretmekle kalmayıp, sürdürülebilir bir yaşamın da temelini oluşturduğunu belirtti. Sebzelerin ve meyvelerin %75'inin arıların tozlaşması sayesinde oluştuğunu vurgulayan Kadıoğlu, küresel ısınma ve pestisitlerin arılar üzerindeki tehdidine dikkat çekti.

BEE'O'nun sürdürülebilirlik anlayışı, sıfır atık belgeli tesisleri, karbon ve su ayak izi analizleri ve etik üretim modelleriyle somutlaşıyor. Etkinlikte tanıtılan non-nano mineral çinko içeren güneş kremi, doğayla uyumlu ve cilt sağlığını koruyan bir ürün olarak dikkat çekti.

Geleceğe Umutla Bakmak

Etkinlikte düzenlenen "Bu Kovanda Araba Var" kampanyasının kazananları açıklandı ve sürpriz hediyeler sahiplerini buldu. Ancak, etkinliğin en büyük kazancı, arıların doğadaki kahramanlıklarını bir kez daha hatırlamak oldu. Dr. Samancı'nın "Doğadan aldığımız ilhamı bilimle birleştirmeye, insan sağlığına ve gezegenimize katkı sunmaya devam edeceğiz" sözleri, BEE’O'nun geleceğe yönelik taahhüdünü gösterdi.

BEE'O, 12 yıldır arıların mucizevi dünyasını insanlarla buluşturarak sadece ürün üretmekle kalmıyor, aynı zamanda umut da ekiyor. Yıldız Hisar'dan ayrılırken, bir doğa manifestosundan çıkmış gibi hissederek, "Bir kovan varsa, hayat var" düşüncesiyle geleceğe umutla bakıyoruz.