Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi eski Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun kendisine yönelik iddiaları üzerine açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi, Karamollaoğlu'nun Erdoğan'a 70 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Bu karar, siyaset gündemine bomba gibi düştü.

Davanın Arka Planı

Dava, Temel Karamollaoğlu'nun 22 Şubat 2024 tarihinde bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar üzerine açılmıştı. Karamollaoğlu, Erdoğan'ın Necmettin Erbakan'ı hapse attırmak için çabaladığı ve evini polisle kuşatarak itibarsızlaştırmaya çalıştığı iddiasında bulunmuştu. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve müvekkilinin itibarını zedelediğini belirterek tazminat davası açmıştı.

Avukat Aydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada mahkeme kararını duyurarak şunları söyledi:

"Temel Karamollaoğlu'nun 22 Şubat 2024 tarihinde bir televizyon kanalında, Sayın Cumhurbaşkanımızı, 'Rahmetli Necmettin Erbakan'ı hapse attırmak için çabaladığı ve evini polisle kuşatarak itibarsızlaştırmaya çalıştığı' iddiası nedeniyle açtığımız manevi tazminat davasında, Ankara 27. Asliye Mahkemesi, Cumhurbaşkanımız lehine 70 bin lira manevi tazminata hükmetti."

Manevi Tazminatın Hukuki Boyutu

Manevi tazminat, bir kişinin kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu duyduğu acı, elem ve ızdırabın giderilmesi amacıyla hükmedilen bir tazminat türüdür. Bu tür davalarda, mahkeme, saldırının ağırlığı, saldırıyı yapanın kusuru ve saldırıya uğrayanın sosyal ve ekonomik durumu gibi faktörleri dikkate alarak tazminat miktarını belirler. Karamollaoğlu'nun Erdoğan'a yönelik iddialarının, Erdoğan'ın itibarını zedelediği ve manevi zarara yol açtığı gerekçesiyle mahkeme, tazminata hükmetti.

Türkiye'de manevi tazminat davaları sıklıkla görülmektedir. Bu davalar, genellikle basın yoluyla yapılan yayınlar, sosyal medya paylaşımları veya sözlü ifadeler nedeniyle açılmaktadır. Manevi tazminat davalarında, davacının kişilik haklarına yapılan saldırıyı ve bu saldırı nedeniyle duyduğu manevi zararı ispat etmesi gerekmektedir.

Siyasi arenada yankı uyandıran bu dava, ifade özgürlüğü ve kişilik hakları arasındaki dengeyi bir kez daha gündeme getirdi. Mahkeme kararının ardından, Karamollaoğlu'nun karara itiraz edip etmeyeceği merak konusu.