
Erdoğan'dan Selman'a Kritik İsrail Uyarısı! Bölge Savaşı mı Çıkacak?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını değerlendirdi. Görüşmede, bölgesel ve küresel konuların yanı sıra İsrail ile İran arasındaki çatışmanın potansiyel etkileri ele alındı. Erdoğan, İsrail'in bölge istikrarı için en büyük tehdit olduğunu ve bu saldırıyla bunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayarak, tansiyonun düşürülmesi için İsrail'in durdurulması gerektiğini belirtti.
Erdoğan'dan İsrail'e Sert Eleştiri
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Erdoğan'ın şu ifadelerine yer verildi:
"Uluslararası camianın Filistin’deki işgal ve soykırıma göz yummasının İsrail’i bu hukuk tanımaz ve saldırgan noktaya getirdiğini, ABD ile İran arasındaki nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışının sürdüğü bir dönemde, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalama amacını taşıdığını, nükleer sızıntıya neden olan saldırıların İsrail’in bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti."
- Erdoğan, İsrail'in saldırısının bölgesel barış çabalarını baltaladığını vurguladı.
- Uluslararası toplumun Filistin'e yönelik tutumunun İsrail'i cesaretlendirdiğini ifade etti.
- Nükleer sızıntıya neden olan saldırıların küresel güvenliği tehdit ettiğine dikkat çekti.
Bölgesel Savaş Uyarısı
Erdoğan, bölgenin yeni bir krize tahammülünün olmadığını, çıkabilecek yıkıcı bir savaşın tüm bölge ülkelerine yönelik düzensiz göç dalgaları oluşturabileceğini ifade etti. Nükleer anlaşmazlığın yalnızca müzakerelerin sürdürülmesi ile çözülebileceğine dikkat çekti. Bu hassas dönemde, Türkiye'nin bölgedeki gerginliği azaltma ve diplomatik çözümler bulma çabaları büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin Barış Çağrısı
Türkiye, her zaman olduğu gibi, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve kalıcı barışın sağlanması için çaba göstermeye devam edecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Prens Selman ile yaptığı bu kritik görüşme, bölgedeki istikrarın korunması ve daha büyük bir çatışmanın önlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin aktif diplomasi çabaları, bölgedeki diğer aktörlerle de sürdürülerek, barış ve istikrarın tesisine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'nin tarafsız ve yapıcı tutumu, bölgedeki sorunların çözümünde önemli bir rol oynamaktadır.