
ESK Genel Müdürü Rant İddiası! CHP'den Şok Sözler
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürü Mücahid Taylan hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Adem, Taylan'ın Macaristan'da et ticareti yapan bir şirketin ortağı olduğunu ve bu durumun "çıkar çatışması" yarattığını öne sürdü. İddialar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.
CHP'li Adem'den Şok İddialar
Erhan Adem, yaptığı yazılı açıklamada, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de faaliyet gösteren Green Farm and Trade Kft. adlı şirketin ticaret sicil numarasını ve vergi numarasını belirterek, şirketin 2017'de kurulduğunu ve hala aktif olduğunu iddia etti. Adem, şirketin ortakları ve yöneticileri arasında ESK Genel Müdürü Mücahid Taylan'ın yanı sıra Rıza Aşkın Gür ve Canigüleç Erdem'in de bulunduğunu öne sürdü.
Adem, iddialarını şu sözlerle sürdürdü:
Bugün devletin et ithalatını yöneten kurumun başındaki kişi, kendi şirketinden devlete et satıyor. Bu belge, kamu kurumlarının nasıl rant kapısına dönüştürüldüğünün kanıtıdır.
CHP'li Adem, bu durumun açık bir çıkar çatışması olduğunu ve kamu adına alım yapan kişinin aynı zamanda ithalat yapılan ülkede et ticareti yapan bir şirketten satış gerçekleştirmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Adem, "Devletin kasasından çıkan para, devletin yöneticisinin cebine gidiyor" iddiasında bulundu.
Soruşturma Çağrısı ve İstifa Talebi
CHP'li Adem, konuyla ilgili yetkili kurumları göreve çağırarak, savcıları, MASAK'ı, Sayıştay'ı ve Teftiş Kurulu'nu göreve davet etti. Adem, bu ticari ilişkiler zincirinin tek tek incelenmesi, kamu zararının hesaplanması ve bu çıkar ağının tüm bağlantılarının ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Tarım Bakanı, Et ve Süt Kurumu yönetimi ve adı geçen tüm kişilerin istifa etmesi ve derhal yargı önüne çıkarılması gerektiğini savundu.
Adem, sözlerini şöyle tamamladı:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu dosyanın takipçisi olacağız.
İddiaların ardından gözler, Et ve Süt Kurumu ve ilgili makamlara çevrildi. Kamuoyu, iddiaların ne kadarının doğru olduğunu ve soruşturma sonucunda neler yaşanacağını merakla bekliyor. Bu tür iddiaların, kamuoyunda güvensizlik yarattığı ve şeffaflık ilkesinin önemini bir kez daha vurguladığı unutulmamalıdır.








