Fatih Altaylı'ya Tutuklama Kararı: AK Partili Birinci'den Şok Yorum!
Gündem

Fatih Altaylı'ya Tutuklama Kararı: AK Partili Birinci'den Şok Yorum!


23 June 20255 dk okuma25 görüntülenmeSon güncelleme: 30 July 2025

Eski AK Parti MKYK Üyesi ve avukat Mücahit Birinci, gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanması üzerine dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. Birinci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Altaylı'nın tutuklama gerekçeleri isabetsizdir" diyerek karara itiraz etti.

Tutuklama Gerekçeleri Hakkında Hukuki Değerlendirme

Mücahit Birinci, Fatih Altaylı'nın tutuklandığı TCK 310. maddenin beyan ve düşünce ile işlenemeyeceğini vurgulayarak, hukuki görüşlerini şu şekilde sıraladı:

  • "Cumhurbaşkanını tehdit" şeklinde özel bir suç tipi bulunmamaktadır. Tehdit suçu TCK 106'da düzenlenmiştir.
  • Sarf edilen sözlerin, muhatap üzerinde ciddi bir korku yaratma açısından yeterli olup olmadığı somut olayda araştırılmalıdır.
  • TCK 310, Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırı suçunu düzenler. Bu suç, beyan veya düşünce ile işlenemez. Fiziki bir hareket gerektirir.

"Kimseye Borcum Yok" Açıklaması

Birinci, açıklamalarının ardından gelen tepkilere yanıt olarak, "Hukukçu vakalara bakarken şahsi öfkesini karıştırmayandır. Buna devam edeceğim. Kim ne diyorsa desin. Kimseye borcum yok" mesajını paylaştı. Altaylı ile farklı görüşlere sahip olduğunu belirten Birinci, tutuklanmasının doğru olmadığını savundu.

Meseleye Bakış Açısı ve Hukuki Yorum

Birinci, Fatih Altaylı ile meselelere bakış açısının farklı olduğunu ve 28 Şubat sürecindeki yazılarına öfkeli olduğunu dile getirdi. Ancak, hukuki tasarrufların hukuk ve kanun çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine inandığını vurguladı. Birinci, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının isabetli olduğunu söylediği gibi, terör soruşturmasından tutuklama yapılmamasını da eleştirmişti. Hukuki yorum yaparken isimlerin önemli olmadığını belirtti.

Mücahit Birinci, TCK 310'un uygulanabilmesi için fiili saldırı olması gerektiğini ve tehdit suçunun cezasının 6 aydan 2 yıla kadar hapis olduğunu hatırlattı. CMK 100/4'e göre, üst sınırı 2 yılın üzerinde hapis cezası gerektiren bir suç olmadığı için tutuklama yasağı bulunduğunu ifade etti. Bu nedenle, Altaylı'nın suçu işleyip işlemediği noktasında yorum yapmadan, tutuklama tedbirinin isabetsiz olduğu kanaatini belirtti.

Bu olay, Türkiye'de hukuk ve siyaset arasındaki ilişkiyi bir kez daha gündeme getirirken, Mücahit Birinci'nin açıklamaları, farklı görüşlere sahip olsak bile hukukun üstünlüğüne vurgu yapmanın önemini hatırlatıyor. Hukukun her kesime lazım olduğuna inanan Birinci'nin bu çıkışı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.