
İlber Ortaylı'dan Netanyahu'ya Sert Yanıt: Cahilce Konuşuyor!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'nin ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar, tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın sert tepkisine neden oldu. Netanyahu, Osmanlı İmparatorluğu'nun Yahudiler için bir sığınma yeri olduğunu iddia etmişti. Ortaylı ise bu iddialara "Cahilce konuşuyor" diyerek yanıt verdi.
İlber Ortaylı'dan Tarihi Tokat
Netanyahu'nun "Arjantin, 19. yüzyılın ikinci yarısında binlerce Yahudi için bir varış noktası haline geldi. Sadece Doğu Avrupa’da değil, Osmanlı İmparatorluğu’nda da ekonomik sıkıntılardan ve antisemit zulümden kaçıp sığınacak yer aradılar" şeklindeki sözleri üzerine Prof. Dr. İlber Ortaylı şu ifadeleri kullandı:
"Türk-Yahudi tarihi onun gibi cahillere kalmadı. Kendince tarih yazmasın. O zamanlar Osmanlı’ya Yahudi göçleri her taraftan devam ediyordu. Polonya’dan, Rusya’dan kaçan Yahudiler İstanbul’a, İzmir’e sığınıyordu."
Ortaylı'nın bu açıklaması, Netanyahu'nun tarihi gerçekleri çarpıttığı yönündeki eleştirileri daha da güçlendirdi. Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı coğrafyalardan gelen Yahudilere her zaman kucak açtığını ve bu durumun Netanyahu'nun iddia ettiği gibi bir "zulüm" ortamından kaçış olmadığını vurguladı.
Osmanlı'nın Hoşgörü Politikası
Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllar boyunca farklı din ve milletten insanlara ev sahipliği yapmış bir devletti. Yahudiler de bu hoşgörü ortamından faydalanarak Osmanlı topraklarına yerleşmiş ve önemli görevlerde bulunmuşlardır.
- Osmanlı'da Yahudilere din ve vicdan özgürlüğü tanınmıştır.
- Yahudiler, kendi ibadethanelerini inşa edebilmişlerdir.
- Yahudiler, ticaret ve sanat alanlarında önemli başarılar elde etmişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun bu hoşgörülü yaklaşımı, Yahudilerin refah içinde yaşamasına olanak sağlamıştır. Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın da belirttiği gibi, Osmanlı'ya Yahudi göçleri farklı bölgelerden devam etmiş ve bu göçler genellikle ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle gerçekleşmiştir.
Sonuç
Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın Netanyahu'ya verdiği sert yanıt, tarihi gerçeklerin çarpıtılmasına karşı önemli bir duruş sergilemektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun Yahudilere yönelik hoşgörülü politikası, tarihin önemli bir gerçeği olarak kabul edilmelidir. Netanyahu'nun açıklamaları, bu gerçeği göz ardı ederek siyasi çıkar sağlamaya yönelik bir girişim olarak değerlendirilmektedir. Ortaylı'nın tepkisi, tarihin doğru bir şekilde anlaşılması ve aktarılması konusunda önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu olay, tarihsel konuların siyasi manipülasyonlara alet edilmemesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.