Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın'ın öğrencilere yönelik kullandığı tehditkar ifadeler büyük yankı uyandırdı. İddiaya göre, haklarını aramak amacıyla protesto düzenleyen öğrencileri hedef alan Aydın, "Huzuru bozmaya kalkan her kim olursa, ertesi sabah bu üniversitenin dış duvarlarından içeriye girme şansı yok." şeklinde konuştu.

Rektör Aydın'dan Tartışma Yaratan Açıklama

Rektör Aydın'ın bu sözleri, İnofest 2025 etkinliğinde yaptığı konuşma sırasında geldi. Öğrencilerin protestolarına karşı sergilediği bu sert tutum, kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı. Üniversite yönetiminin öğrencilerin ifade özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiği yönünde eleştiriler yükselirken, Aydın'ın açıklamaları öğrenci hakları savunucuları tarafından kınandı.

Bu türden bir açıklamanın, bir rektörün ağzından çıkması, üniversitelerdeki demokratik ortamın ne kadar baskı altında olduğuna dair endişeleri de beraberinde getirdi. Öğrenciler, rektörün bu sözlerinin, eleştirel düşünceyi ve farklı görüşleri bastırmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor.

Öğrencilerden Tepki Yağdı

Rektörün tehdit içeren sözlerine öğrenciler sosyal medyada büyük tepki gösterdi. Birçok öğrenci, rektörün istifasını talep ederken, bazıları da yasal yollara başvuracaklarını açıkladı. Öğrenciler, üniversitenin bir bilim ve düşünce yuvası olması gerektiğini, bu türden baskıcı yaklaşımların kabul edilemez olduğunu vurguladılar.

Öğrencilerin tepkileri şöyleydi:

• "Rektörün bu sözleri kabul edilemez. İfade özgürlüğümüzü savunacağız!"
• "Bu tehditler bizi yıldıramaz. Haklı davamızdan vazgeçmeyeceğiz!"
• "Rektör istifa etmeli. Üniversite yönetimi değişmeli!"

Üniversitelerde İfade Özgürlüğü Tartışması

Bu olay, Türkiye'deki üniversitelerde ifade özgürlüğünün ne kadar güvence altında olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. Özellikle son yıllarda, üniversitelerde öğrencilerin protesto haklarının kısıtlandığı, akademisyenlerin ise eleştirel düşüncelerini ifade etmekte zorlandığı yönünde birçok iddia ortaya atılıyor. Bu türden baskıcı uygulamaların, üniversitelerin bilimsel gelişimine ve özgür düşünce ortamına zarar verdiği belirtiliyor.

Üniversiteler, farklı fikirlerin özgürce tartışılabildiği, eleştirel düşüncenin teşvik edildiği kurumlar olmalıdır. Rektör Aydın'ın öğrencilere yönelik tehditkar açıklamaları, bu ilkelere aykırı bir durum sergilemektedir. Bu türden olayların tekrarlanmaması için, üniversite yönetimlerinin daha demokratik ve katılımcı bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü'nün öğrencilere yönelik tehditkar açıklamaları, üniversitelerdeki ifade özgürlüğü sorununu bir kez daha gözler önüne serdi. Öğrencilerin haklarını arama çabalarına karşı sergilenen bu tutum, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Bu olayın, üniversitelerde daha demokratik ve özgürlükçü bir ortamın yaratılması için bir dönüm noktası olması umulmaktadır.