Rum Kesimi Berlin'den Yardım İstedi: AB Vizesi Karşılığı Federasyon Mu?
Gündem

Rum Kesimi Berlin'den Yardım İstedi: AB Vizesi Karşılığı Federasyon Mu?


17 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 17 November 2025

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis'in Berlin ziyareti, Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs sorununa dair önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile bir araya gelen Hristodulidis, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde Kıbrıs konusunda atması gereken adımlar hakkında destek arayışında bulundu. Bu görüşme, "Almanya ve Rumlar Türkiye'yi iki devletli çözümden vazgeçirmek için AB üyeliğini mi masaya koydu?" sorularını akıllara getirdi.

Türkiye'nin AB Üyeliği ve Kıbrıs Sorunu

2026'nın başlarında Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlenmeye hazırlanan GKRY, Türkiye'nin AB üyelik sürecini yakından takip ediyor. Hem Merz hem de Hristodulidis, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde ilerleme kaydetmesi için Kıbrıs konusunda bazı adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Bu adımların neler olabileceği ve Türkiye'nin bu konudaki tutumu, önümüzdeki dönemde AB-Türkiye ilişkilerinin seyrini belirleyecek önemli faktörler arasında yer alıyor.

Emekli diplomat Uluç Özülker, Haber Global Web Özel'e yaptığı açıklamada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) bağımsız devlet olarak kabul edilmesinin Türkiye'nin stratejik hedefi olduğunu belirtti. Özülker, Annan Planı döneminde Türkiye'ye verilen tam üyelik sözlerini hatırlatarak, AB'nin Kıbrıs konusundaki tutarsız ve güvenilmez politikalarına dikkat çekti. Bu durum, Türkiye'nin AB'ye yönelik şüphelerini artırırken, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik beklentileri de azaltıyor.

AB'nin Kıbrıs Politikası ve Türkiye'nin Beklentileri

Annan Planı'nın gündeme geldiği dönemde Paris Büyükelçiliği görevinde bulunan ve Avrupa liderleriyle pek çok görüşmede yer alan Özülker, AB'nin Kıbrıs konusundaki istikrarsız ve güvenilmez politikalarının tarihini anlattı. AB'nin Kıbrıs politikası, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde önemli bir engel teşkil ediyor. Türkiye, AB'nin Kıbrıs konusunda adil ve yapıcı bir tutum sergilemesini beklerken, Rum tarafının AB içindeki etkisi, bu beklentinin gerçekleşmesini zorlaştırıyor.

Türkiye'nin AB üyeliği, Kıbrıs sorununun çözümü ve Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının paylaşımı gibi konularda önemli bir rol oynayabilir. Ancak AB'nin Kıbrıs konusundaki tutumu ve Rum tarafının çıkarları, bu sürecin önünde ciddi engeller oluşturuyor. Bu nedenle, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği, Kıbrıs sorununun çözümüne ve AB'nin bu konudaki yaklaşımına bağlı olacak gibi görünüyor.

Sonuç olarak, Rum Kesimi'nin Berlin'den yardım istemesi ve AB üyeliği karşılığında federasyon tartışmaları, Kıbrıs sorununun karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'nin stratejik hedefleri, AB'nin Kıbrıs politikası ve Rum tarafının beklentileri, bu sorunun çözümünü zorlaştıran faktörler arasında yer alıyor. Önümüzdeki dönemde, tüm tarafların yapıcı bir diyalog içinde olması ve adil çözümler üretmeye çalışması, bölgedeki istikrar ve işbirliği için büyük önem taşıyor.