Saraçhane eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve yargılanan gençler, hakim karşısında yaşadıkları dehşet verici olayları anlattılar. Gözaltı sürecinde maruz kaldıkları kötü muamele ve işkence iddiaları, duruşma salonunda buz gibi bir hava estirdi. Gençlerin ifadeleri, insanlık onuruna aykırı uygulamaların boyutunu gözler önüne serdi.

Saraçhane'de Neler Yaşandı?

Saraçhane'deki olaylar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin projelerine karşı yapılan protestolar sırasında patlak vermişti. Eylemlere katılan çok sayıda genç gözaltına alınmış ve haklarında dava açılmıştı. Duruşmada ifade veren gençler, gözaltı sürecinde yaşadıklarını tüm detaylarıyla aktardılar. İddialara göre, gençler gözaltına alınırken şiddete maruz kalmış, darp edilmiş ve hakarete uğramışlardı.

Gençlerden biri ifadesinde, "Bizi yere yatırıp tekmelediler. 'Öldün mü?' diye soruyorlardı. Ne olduğunu anlamadım bile," dedi. Bir diğer genç ise, "Gözaltı aracında saatlerce susuz bıraktılar. Tuvalete gitmemize izin vermediler," şeklinde konuştu. Bu ifadeler, gözaltı sürecindeki insanlık dışı uygulamaları açıkça ortaya koyuyor.

İşkence İddiaları ve Hukuki Süreç

Gençlerin avukatları, müvekkillerinin yaşadığı işkencelerin araştırılması için suç duyurusunda bulundular. Avukatlar, "Bu kabul edilemez bir durum. Gözaltına alınan kişilere yönelik bu tür muameleler, hukuk devletinin temel ilkelerine aykırıdır," dediler. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı ve sorumluların bulunması için çalışmalar sürüyor.

Bu tür olayların yaşanmaması için, yetkililerin gerekli önlemleri alması ve sorumluların cezalandırılması büyük önem taşıyor. Hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ve insan haklarına saygı gösterilmesi, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır.

Gözaltına alınan gençlerin yaşadığı bu travmatik deneyim, toplumda büyük bir infial yarattı. İnsan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, olayın takipçisi olacaklarını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler.

Saraçhane eylemlerine katılan gençlerin yaşadığı bu acı olay, Türkiye'deki insan hakları ihlalleri konusunu yeniden gündeme taşıdı. Yetkililerin bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli adımları atması ve sorumluların cezalandırılması, toplumun adalet duygusunu tatmin edecektir.